Umut Yokmuş

İlerisi, gerisi… öncesi ve sonrası… yok! Yokmuş.
Sadece zaman var ve zamanın betimlenecek bir tarafı kalmadı. Ne kadar betimleme varsa betimledim, eminim. Ve öğrendin! En az bir kere de olsa zamanı benim gözlerimden gördün. Ne var ki benim gözüm kördü, senden başkasını görmezdi, sen yine kendini gördün zamanın yansımasında, zamanın o büyük aynasında.

Hiç umut olmamasına rağmen şimdi “Umut” diyen dudakların, acımasızca! Bedeninden sökülüp alınmış bir ruha uzaktan kendini izletmek gibi bir şey bu, acımasızca. Artık acımasız olduğunu biliyorsun… çünkü ilk defa benim canımı yaktığında öğrendin acımasızlığı. Bir boşluk bulup sızdın canıma, oysa benim canım da sendin!

Şimdi umuttan bahsediyorsun, unuttuklarından sonra. Unutkanlığına rağmen umudun insanı ileriye götüreceğini düşünüyorsun. Öyle olsa bunca insan böyle olmazdı. Kendini affedecek kadar bile gücün yok! Yokmuş… O halde beni boş vermek hiçte ayıplanası bir durum değil.

Şimdi umuttan bahsediyorsun, insanlar birbirini öldürürken, yuhalarken. İnsanlar umudu anlayamayacak kadar akılsızlaşmışlarken, sen umuttan bahsediyorsun. “Sen hangi şarkıyı söylüyorsun güzelim?” diye soruyor şu Galata sahilinde soğuktan donup-düşünüp duran adam. O düşünüyor çünkü düşüncesi “büyük”, düşüncesinde göz değmemiş sahneler var binlerce sen senaryosuna ait. Şimdi sen umuttan bahsediyorsun, bizi sonsuza dek öldürmüşken.

Umut, her dilde umuttur!

Aslında ne kadar da şanslısın. Seni anlatırken, bilimden, fizikten, kimyadan, felsefeden beslenen bir aşığın var. Seni her biçemde düşünüp, her biçimde en az iki kere hayal edip anlatan bir aşığın var. Giriş, gelişme ve sonuç; yokmuş! Elinde ne var ne yoksa aslında yokmuş!

Bak, işte yine yokmuş ve bu bunalımların içinde, içime sinmiş uyuyorsunuz sen ve sensizlik. Ne kadar da manidar ve içten-içe yürek burkan bir viraneyim öyle değil mi? Buna rağmen umudun büyük bir kanıtıyım, ben, senin büyük umutlarına rağmen başarısızlığının kanıtıyım.

İşte kanıtım. İşte Oğuz’um, işte orada bir köşede ölüme terk ettiğin bir adamım. Canım yandı ben bir gram susamadım. Ve ben sen olduğunda konu hiç susmadım. Ve ben konu sen olduğunda hiç doymadım… Tüm umutlarına rağmen, umutsuz vakayım… İşte bu yüzden, ben uykusuzluğun kanıtıyım, saat 04:49 ve ben uykunun da kanıtıyım, gözlerimden Tanırsın Beni.

#OD | O’uzaduyum * Senin ve benim için artık umut yokmuş!