Ağladığında Ağlardım

Sen Oğuz’un binlerce şiirsin,
Ruh’umun bir kelimesi, Aşk’sın.
Ruh’umun duvarları bu beden,
kurtulup yükseldiğim zaman gerçek ilhama,
uyanacağım yokluktan, varlığa değecek başım.
Başımın fikri günah, güneş dolu oda.
Bunları affettirmek kaç sene sürer?
Hiçte bilinmez, bir iyilik bile yeter.

Hani sarılmıştın ya boynuma,
kokunu doyasıya çekmiştim içime,
sonsuza kadar öyle kalmak istedim.
Bilmemektir Aşık’lık, hep aynı ahvali tekrar etmektir,
Bir sonu yok.

Sen hatırlamasan da ben hatırlıyorum,
ben 11 yaşındaydım, Sen 10,
saklambaç oynarken, tek saklanmaktan korkardın hep.
Hem yumardım 10’a kadar sayıp,
hem de gelip saklanırdım yanına.

Kahramanın olduğumu söylerdin hep,
ip atlarken sataşan çocukları döverdim,
o yüzden hep gülerdin beni görünce,
Sen gülünce bende gülerdim o gün hep.
Diğerleri düşüp dizini yaralayınca ağlardı,
ben, Sen ağladığında ağlardım sadece.

Oğuzhan Deniz – Güneş Kavalyesi / 077