Aşıklar Divanı

Saat 11:58
Biraz gitsen başımdan.
Biraz uyusan zihnimde.

Ben yalvarmam.
Ama çok yalvarasım var gözlerine,
çok sarılasım var ayaklarına.

Biraz atmasa kalbim Sana.
Biraz titremese dizlerim Sen’sizliği düşününce.

Fırtınanın tam ortasında kalmış mum gibi kalbim.
Sönmesi gerekiyordu oysa.
Nasıl da kafa tutuyor bu rüzgara,
nasıl da asi denizlere, dalgalara,
sönmüyor,
ölmüyor.

Ama biliyorum Sevgili!
Sen’i böyle çok sevmemem gerekir.
Beni böyle yakmaman gerekir.
Bir delikanlı gözlerinden öğreneceğim yiğitliği.
Adına Yiğithan demiştik.

Beni anlamak çok zor şu aralar
su bile içmek istemiyorum.

SAAT 12:03 – HİÇ DENK GELEMİYORUZ ŞU ZAMANSIZLIKA.

Cesaretim ayaklar altında
korkuma eşit bu serzeniş
yine anlamı yok.
Yine soyutuz,
iki gözümün
birbirini
göremeyişi gibi
uzağım.

Saat 17:21
Bilmem kaç milyon defa attı şu kalbim.
Oysa ne meramı vardı Aşk’ın.
oysa ne olurdu sadece atsa
sevmeseydi
bilmeseydi acıyı…
Oysa ne olurdu?

Hava ısındı
böcekler çiçekleriyle
arılar petekleriyle
martılar simitleriyle
bir benim boynum bükük
bir benim.

Şu kadar Aşk’ı sıkıştırdım göğüsümün altına
kalbim sıkıştı
Sen’inle ilgisi yok…
”Gönül kuşu şarkıdan usanmadı.”
sözün şairi olmaz
Aşk için yazıldıysa.

Saat: 17:25
Sadece 4 dakika mı geçti?
Oysa 1 ömür sürdü.

Aşk, öyle zamanlarda gelir ki,
zamanlaması da kendi gibi kötüdür.
Ne dediğimi bilmiyor gibiyim.

Zaten bilmiyorum.

Bendeniz, Oğuzhan Deniz
Aşk’ın tuzlu denizi
benizsiz,
tenimin tadı,
tuzludur gözyaşımdan.

Ben içtim Aşk’ı,
Sana altın sözler yazdırdı kafiyemden.
Heybemden taştı
içi Aşk’tı,
dışı yakarken,
içi yangındı.

Bu cihanda Sen Aşk’ını benden başka kimse anlatamaz.
Buna yürek yetmez.
Canları yetmez.
Elimden almayacaktın canı.
Kanı bir çiçektir kokar.

Şu zamana bak,
beni erken Aşık etti…
Sen’i geç gönderdi.

Gel de öl şimdi.
Gel de çık şimdi bu kalbin içinden.
Bilmiyorsun,
bilsen, diğer bildiklerini de unuturdun.

Sevgili!
Oğuz Sana deli-divane Aşık.
Aşık’lar Divan-ı’nda baş köşe de oturan Maşuk.

Bir kaşık Aşk’la boğulacakken Sen,
bir zerre içmez kesesinden,
gönül kesesi yırtıldı da
dağıldı etrafa Aşk.