Bilmez misin?

Ve yine, tüm Dünya aşıkları, sonsuza dek yanında olsa,
kimsenin umurunda değildir bir tek saç telinin ağırlığı,
bu ağırlığın acı veren tadını bildiğim için müptelayım,
bir o kadar da küstahım, Aşk’ınadır maymun iştahım.

Vazgeçiremedi mi sanıyorsun terk etmen beni senden,
elbette senden gittim de, Aşk’tan kurtulmak basit mi?
Küçümsediğinden gönülvâri Aşk’ı, her yanı közvâri Oğuz,
sözvâri senden kendime göre Aşk var edip, yaşarım körvâri.

Bir rivayeti sîn Aşk olan adamdan da korkulur, bilmez misin?
Ey Aşk, derdinden midir bunca akıl yüklü şarap içli kafiyen?
Bilmez misin, Aşk gönlü kör-kütük sarhoş eden kafiyeden…
Ey kafiye, sen bilmez misin, ateş denen acı Aşk Gölgesi’nden.

Sensizlik ateşinden eridi düştü etim parça-parça toprağa,
sen bilmez misin, toprak inkâr etmez Aşk’ımdan bir parça,
ateşin de yanması için Aşk ikram eden sonsuz gönlüm,
sen bilmez misin, gönlümü de Aşk’tan yakan bir çift sözün.

Oğuzhan Deniz – Aşk Gölgesi / 342