Bir Çırpıda

Bitkinim günlerdir,
Sen’i sevmek bile gelmiyor içimden artık.
Şiir gibi değil zaten yazdıklarım.
Anlamsız kelimelerin bir araya gelmiş hali,
bende bu sıralar anlam aramak hatadır.
Sen’de anlamsızlık nasıl yoksa benim için,
Ben’de, Sen’sizlik öyle, sonra Sana Aşık’lık.

Boynu bükük kalmışlık, Aşık’lık,
tutunup kelimelerden bir hayata,
kefiyelerle bağlıyorum kendimi Sana,

Anlamsız, dava Aşk ya, kesin ondandır.
Gülümsemek yerine, gülünç hale düşmek,
Aşk’ın ellerime kelepçe, ayaklarıma pranga,
gerek yok izaha, gözlerime bak anlarsın kendini.

Haydi Oğuz, bir çırpıda at başından şu Aşk’ı,
kurtul yürek yüklerinden, hafiflet kendini,
öldürme kendini, yenilme, henüz gençsin,
bunu atlatabilir Ruh’un, tamamıyla delirmeden.
Denesen bari bir kere, bir kez olsun çaba göstersen…

Denemedim mi sanıyorsun?
Aşk’ı çocukluk gibi düşün,
iki parmağının arasına sürdüğün uhu gibi,
sonra azar işittiğin anne sesi gibi.

Oğuzhan Deniz – Güneş Kavalyesi / 021