Bulmak

Hiçbir şey eskisi gibi değil, olmayacak!
Beni yargılayamazsın… Ellerimden tutmuştun.

Hep öyle değil mi? Yollarımız uzun ve zorlu… varacağımız son aynı ama yollarımız ayrı… hani bizim şair şöyle demişti, “hep yarım kalacak bir sevda yokuşunu çıkıyoruz zaman koridorunda” ne de güzel söylemiş değil mi? Şimdi senin ağlak yüzün ve bitmeyen yollarına denk bir bunalım var zihnimde, saat 05:32… Bu saatlerde başka ne olacaktı ki zaten!

Denk gelmek meselesi, zamanla ilişkili sanıyorsun da bu kaderlerimizden bir sahnedir. Sahneler imtihanlar… hani bizim şair şöyle demişti, “bu zaman da bunca insan içinde denk gelebilmeye aşık ihtimali denir” ne de güzel söylemiş değil mi? Şimdi senin buna anlam vermeye çalışan aklının hayretlerine denk benim unutmak istediğim onlarca anı-hatıra… saat kaç olmuş ben hâlâ uyumadım!

Bulmak!

Mesele hiçbir zaman hatırlamak olmamıştı, mesele her zaman unutmaktı! Unutmak tüm unutmak istediklerini… öyle bir seferde, bir çırpıda. O zaman kalbim neyi özlediğini hatırlamazdı, acımazdı. Ne var ki ben bulmuştum, yokmuştu. Yok olmuştu, mesele “Bulmak” değilmiş, öğrendim! Şimdi senin hatırlamadıkların ve izlemediğin filmler, benim unutmak istediklerim ve nefret ettiğim filmler… saat kaç olmuş ben hâlâ düşünüyorum!

Umutlu Günler

24 saatten ibaretler o günler. Günlerin bir mantığı yoktur aslında, sen isimlendirirsin saatleri, günleri, haftaları, ayları ve yılları… yoksa ne anlamı var ki? O yüzden günler umutlu olamaz, aşıklar umutlu olabilirler… ve şöyle demişti şair, “Umut fakirin değil, aşığın nimeti… bilinmediğinden kıymeti eriyip gitti buzdan dağları.” ne güzel demiş değil mi? Tıpkı birazdan elini uzatsan tutacakmışsın gibi… tıpkı benim gibi, tıpkı sensizlik gibi. Neyse ki saat epeyce geçti ve artık unutulmak üzere arşivlendi tüm o eskiler ve saat hayli geç oldu.

Kimsesizlik

“İnsanoğlu en çok ihtiyaç duyduğu kişiden öğrenir, kimseye ihtiyacı olmadığını.” demiş kadın! Nasıl da bilmiş şairin halini… tepeden tırnağa şairi anlatmış. İşte böyledir hayat, işte öyledir insan… duyduklarını sanki hiç duymamış gibi anlatır sonra… Şimdi senin beni yeniden öğrenme vaktin, benim içinse unutmak zafer!

Beni duyduğunu sanıp avunuyorum yine, beni anladığını düşünüp kendimi kandırıyorum yine.

#OD | O’uzaduyum * Güneş kırmızı dev olana dek!