Canımdan Alacaklı

Sana Aşık olduktan sonra,
gelişi güzel serdin tahtını gönlüme,
Aşk, çarpık kentleşti, her şehrin efsanesi, Sen’leşti.
Ben istemedim Aşık olmayı,
elinde değildir zaten insanın,
yoksa aynı kabiliyet ile vazgeçerdim…

Aşıklık zordur, hep hor görülür,
bu göze gelmez, asıl gelmeyiş öldürür,
kimisi sadece güldürür, kimisi ateş söndürür.
Sen gelsen de, Aşk ateşinden sönmem ben,
iflah olmam artık ben.
Aşk’ın 4,5 milyar yıllık şarabısın Sen,
eskidikçe gönlümde, değerlenirsin Sen,
Yağmur biriktirip, yağmur içerim ben,
yağmurla yıkar yüzümü, yağmurla sızarım ben,
nefesim yağmur kokar benim.
Yağmur ister nefsim.

Nefis ne zor imtihandır, Aşk intihardır,
bu uğurda Ruh’umu azaba sürüklerim peşinde,
hiçte anlamam bunu, hiçte anlamak istemem.
Elimde bir kaç yetim hakkı kalmış sigaranın çöpü,
külleri uçup gözlerime batar, buğulaşır görüntü,
o an karşıma geçip dikilsen, canımdan alacaklı gibi,
ben, canımı da Sana hediye etsem.

Beni bilmek zor iş değil, Aşk’tır zor olan, yoktur Aşk’ın elinden kurtulan,
yanar Ruh’lar bundan, azap hem Ruh’a hem de Can’a verilir.

Oğuzhan Deniz – Güneş Kavalyesi / 003