Çok Romantik Değil mi?

Günaydın Azizim.
09:40 – 9 Nisan 2018

Az önce de aklımdaydın…
Şimdi de.
Ondan önce de aklımdaydın.
Biraz sonra da aklımda olursun.
Beni korkutan bu değil aslında.
Beni korkutan aklımda olman değil.
Beni korkutan, kalbimde olman.
Orada olmasan, hiç atmayacak gibi.
Nice atmışlığı vardır şu yaşamda.
Oysa şimdi vazgeçecek gibi.

Ürkek,
yalnız,
korkak,
ödlek,
uzak,
perişan,
Beni betimlemek daha kolay.
Ama bileğim kuvvetli.
İki adamı aynı anda indirir.
Zaten, o yüzden dayanıyorumdur bütün bu olanlara.
Ruhum ölmeyecek ya, beden ölse de dert değil.

Tüm bu saçmalıkların ardında,
evet, başlı başına saçmalık Aşk.
Ben varım, benim içimde bu saçma Aşk,
canımı yakıyor.

Aslında korkmuyorum Azizim.
Ya Sen’i hiç görmeseydim.
Ya Sen’i sevdiğimi hiç duymasaydın benden.
Ya Ben, hiç Sen olmasaydım?

İşte bundan korkulur.
Ve korkuyorum.
Ya tersine dönse dünya.

Dünyada aslında kimsen yok.
Bunca kalabalığa rağmen,
aslında benden başka
kimsen yok.

”SEN’İ ANNENDEN BİLE ÇOK KİM SEVEBİLİR Kİ?”

Ben öyle sevdim.
Saçlarının rüzgarındayım.
Görebilirsin,
öpebilirsin.

09:48 Vakit yine geçmek bilmeyen bir hal aldı.
Vaktin neden geçmesini istediğimi bilmiyorsun.
Umarım çok hızlı geçer.
Geçip gider canımdan,
geçip gider içimden.
Neyse…

Aslında şöyle anlatmalıyım Sana.

Dünyadasın. Bunca güzellik, bunca iyi olan şey.
Komik kediler.
Tuhaf hayvanlar.
Bunca eğlence.
Yani, yapabildiğin çok fazla şey var.

Ama, bunca ormanın,
bunca yeşilliğin,
bunca denizin…
Ne manası var ki Sen’siz?
Yani,
bütün bunlar varken,
Oğuz Sana tutulmuş,
manasızlık alemindeyim.

Benim soy adım Deniz,
bundan çok benzetme yaptım.
Şimdi bir tane daha;

Çok romantik değil mi?
Ben Deniz
Sen Alev
Benim yanmam çok romantik değil mi?
Geriye bir şey kalmayana dek,
yanacağım.