Dört Kolluk

Hayâllerinden Sen görüyorum,
kelimelerden Sen örüyorum,
İnce-ince eleyip kafiyeleri,
sımsıkı Aşk dokuyorum.
Aşık oluyorum…

Okuyorum,
Onlarda yok mu bu ilham?
Aşk olmadığından olmayabilir mi?
Aşk olmayanda ilham nasıl olabilir ki?
Aşık olamayandan ne bekliyorum ki?
Bilmiyorum…

Biliyor muyum? Bilmiyorum!
Ağır-ağır da olsa geliyorum, geleceğim,
bir milyon cümle ile Aşk-ı İlân edeceğim yüzüne,
yüzünde yer kalmayacak beyazlığa kızarıklardan,
utanmaman için, orayı terk edeceğim.

Burası derin bir yer, Oğuzhan Deniz,
yüreğin Aşk’ımın basıncına dayanmaz,
nefes alınmaz bu Aşk derinliğinde,
erdiğimde ölüme, nefes alacağım.
Sorgu meleklerinden de utanacağım,
nasıl da içimdeyse Aşk, nefisle,
enfes bir şekilde Aşk’ı iliştirdi kalbime.
Direnme, o gün yağmur yağacakta iliklerine kadar,
ıslanacaksın cenazemin dört kolluk merasiminde.

Oğuzhan Deniz – Martı Terbiyecisi / 093