En Şanssızı

En şanssızı gönlümdür,
gözüm uykuda da olsa görür Sen’i,
elim yazar Sen’i, dilim konuşur Sen’i,
kulaklarım garip bir şekilde gaipten işitir sesini.
Rüzgar esip gelir Sen’den,
burnum alır konunu, derince çeker Sen’i.
En şanssızı gönlümdür,
aklım durmaksızın düşünür Sen’i,
düşüncen tebessüm ettirir yüzüme,
yüzümde şanslıdır bu nedenle.
Oysa gönlümde sürekli Sen varsın,
nasıl da en mutsuzu benim öyle?

Olmaz öyle, bunca Aşk’a sırtını dönüp gidemezsin,
gitsen de ben bırakmam peşini. Sırtımı dönmemek için Sana,
yollarımı uzatırım. Uzadıkça yol, uzaklaşırım gönlünden…
Oğuz artık saf Aşk’tır, geriye kalan saf Aşık’tır,
beni benden kaçır, geriye Sen kalır.
Haydi, Sen’i Ruh’umdan ayır gücün yeterse,
gücü yetmeyene zulüm edenler gibisin,
aşkın yetmediğinden uzaksın. Haklısın.

Zarifliği hemzemin boynuma Aşk’tan güzellikle,
zîlle çığlık çığlığa yine, ateş içinde yanar böcekler,
dolanırlar ateşimin çevresinde,
gözlerin bende değilken, ne de değersizler.
Aşk bir nevi maden gibidir,
Sen’in gibilere demir derler,
benim gibilere Aşk’tan çelik.

Oğuzhan Deniz – Güneş Kavalyesi / 061