Güneş Renginde

Güneş, dansımdan yorulup, dinlenmek istedi,
doğrulup yörüngeye, lafladık biraz.
Anlattı olan biteni, Râbb Aşk’ını.
Aşk’ıma baktım o an, küçümsedim,
Aşk’ı değil de, Sen’i.
Ben bana hayat vereni tenzih etmezken,
bol bol Sen’i yazarım, nedendir bilmem.
Aşk’tan mıdır? Aşk’ın Güneş’i yoran alevinden midir bilmem…
Ben, Sen’den başka bir şey bilmem,
o yüzden cevap veremem başka sorulara.

Gülmeni tercih ederim ağlamalarına,
ne kadar üzüntüye boğsan da beni,
ben Sen’i mutlulukla sınamak isterim,

sevmek mutluluktur.

Çok şair tanıyorum, hepsi gülümsüyorlar gözlerimin içine,
insanları inandırmak ayrı bir dert zaten bu aralar.
Aşığım, diyorum da, komik geliyor onlara.
Anlıyorum, hayat Sen’in yaptığın gibi terk etmelerle normal,
Anormal olan Aşk, Aşk’ından yanmak,
alaca karanlıkta parlamak Güneş renginde.
Güneş’i eritircesine.
Rengim de belli, Ruh’um da.
Açık hedefim Aşk’ına, bekliyorum ulu orta, uluyorum tek başıma,
uyanmıyorsun.
Uyanmayacaksın.

Oğuzhan Deniz – Güneş Kavalyesi / 017