Huzurunda

Hayat,
gözlerine bakmak kadar eğlenceli,
göz kırpışların kadar kısa.

Yağmurun yağması kadar doğal,
bu güzelliğe hayran olmak elimde değil,
saygıyla eğil Aşk’ımın huzurunda,
ben de öyle yapıyorum, Aşk’ının karşısında.

Kurtulamıyorum ilham yüklü bulutlardan,
yağmurdan kaçan insanlara takılır gözüm,
benim hiç acelem yoktur o an,
Sen’i hatırlamanın keyfini çıkarır aklım.
Bu yüzden düşünceleri sapkın.
Yoluna saptığım gün Aşk’ın, gönlümü sardı yangın,
kalbime sıçradı alevler, beynime ulaşan kan,
Güneş ateşinden.

Üzülme, başka bir yağmur yağışını hatırlarım o an,
o an kesilir tüm acım, Sen’sizlik sancım.

Buna mecbur değilim, istemesem yazmam güzelliğini,
özelliğin nedir? Yağmur olman mı?
Mutluluk vermen mi?
Üzüntü vermende değerlidir benim için,
zaten Aşk, böylesine adamı delirtir.
Ne dediğimi bilmiyor gibi miyim?
Bildiklerim de Sen’sin, bu yüzden hakarettir bu bana.

Oğuzhan Deniz – Güneş Kavalyesi / 016