Gürültülü Soluk

İrkilirken gözlerimi açtığım, mutsuzluk sabahına,
uykusuzluk yakar gözlerimi, ellerimi ellerinsizlik,
halim densizlik, bu ilk değildir, ellerine değer eller.
Kepime güneş değer, soluğumda binlerce gürültü.

Çok duman üfledim, bulutlara karıştı beyazlık.
Ve dönen başımla yastığı ziyaretim sensizlikle.
Öyle basitler hayaller senin ilinde, ya benimle?
Beni bir ben biliyorum, diliyorum-ki unutmayı.

Humus’ta yatsın hısım, hasmım kil görmesin yine.
Hicve mi değmiş dudaklarım? Dudaklarından
yeğdir, kirlenen bir dirhem ruj izlerinden kalan.
İki çiğdem kaldı ”yeşillik” gözlerinde, ciğerlerime.

Otun etkisinden hırıltıya sahip nefes izdihamım.
Kitabı kapatmadım ben henüz, hesap kesilmedi.
Kepimi çıkarmadım güneş yanıklarına, yenik değil.
Omzum Karahanı taşır, adım kendime ulu sahip.

Oğuzhan Deniz * Boş nefesler alır insanlar.