Hatırlatan

Sen’in Aşk’ın; can kavgası,
Dünya ömrü hatırası,
Oğuz Aşk’ın hatası, unutturur sandı aklı.
Ey Hatırlatan, asıl Aşk Sanadır,
kalbimi Aşk’ınla doldur, taştır, sonra Yandır.

Gökyüzünden tut da, yeryüzüne,
Doğudan ve Batıdan, Kuzeyden ve Güneyden,
Sen’in olabileceği kadar Sen’in ömrün yettiğince,
Aşk’ta öyle, Aşık olabildiğim kadar Sen’in.
Aşık olabilmekle ilgili durum,
Sen’inle bir ilgisi yok sanırım,
Kader dediğimiz inanç, öyle gerçek ki,
şair olacağım varmış, vesilesi de Sen’mişsin.
Gerçekmiş, sahiymiş, Aşk.

Sana inanmayan birine anlat inancı,
Aşk’ta öyledir.
Bana inanmadığın için anlatıyorum Aşk’ı,
nasıl dilin boş konuşuyorsa ona,
benim de öyle, boş geliyor Aşk sana.
Aşk öyle ilham yüklüdür de anlamazsın,
anlatamamakla alakalı da değil durum,
Aşk olursa vaziyet, meziyet anlatamamaktır.

Bu arada, anlattıklarımı oku bir ara,
anlatmadıklarım var sırada.
Ağır bir yük olduğundan Aşk,
ağır gelir kelimeler, gözlerin taşıyamaz.

Oğuzhan Deniz – Güneş Kavalyesi / 035