Hep Aynı Perde

Biliyorlar an be an öldüğümü,
şiir hastalıklarıyla öldürüyorum kağıtları…
Bende Aşk başa saran film gibi, hep aynı perde,
yeşil gözlerin hep farklı görünür her sahnede,
Oğuz Aşk’ın sürmelerini sürünür,
böyle itina ile peşinden sürünür…

Gözlerimde karamsarlığımın kahve hatırlı bakışları,
azla yetinmez manzaram Sen isen, keşke görebilsen,
Oğuz Aşk’tan molla
O yüzden zordur Sen’den uyanış…
Bu halde ölüme gidiş, zor iş, ölüm kime mis?
Aşk’tan ölmek mi kurtuluş? Kime kolay ölüm?
Zor iş, zor…

Sen’de biliyorsun bana Sen’sizlik şiirlerini yaktırmayı,
bunun yerine, beni yakmak daha mı kolay gelir?

Ruh’um sonsuzluğa kafa tutan imtihanda,
anlamadıktan sonra ilimlerden de, ne bilirsin benden?
Benden öğrenilmez Sen’den vazgeçmek,
öğretebileceğim tek şey Aşk’tır, buna çalış…
Artık bana alış, kötü bir yazar ama iyi bir Aşık’tır Oğuz,
Sen ne kadar yoksan yanımda, onun sonsuz katıyla Sen’inleyim,
kırdım bu yüzden derslerimi, öğrendim tecrübeleri.

Nasıl mı? Anlatayım,
Aşk göz sızıntılarım, Aşk’tan sızlanırım,
derdime yok ya başka aşk’tan deva,
bunu öğrendiğim gündür başka yöne bakmadım,
her defasında iyice yandı dilim, anladım.
Daha çok anlatacağım.

Oğuzhan Deniz – Vakit Tamircisi / 013