İki Elime Yağan

Sensizlikle savaşacak kadar gücüm yok,
öcüm yok, kin desen, kim haberdar?
Aşk dersen göğüs kafesimin içinde değil,
gökyüzümün her zerresinde, seni yağar.

Bütün bilimsel açıklamalarla gelsem,
o zaman sevecek misin beni?
Sarıp sarmalayacak mı kolların?
Kolların da var mı hala cennet serinliği?

Güneşe kabalaşmakta ne kötü fikir?
Ondan yaşayabildiğimi bildiğim sürece,
ilhama sövmekte nedir o halde?
İlham senden parçalar yaratırken…

Gelip gör avuçlarımı, seni kazıdım,
iki elime yağan sevaplar gibi yağmur,
bu huzur verirken, yağmur nasıl yakar?
Bunu öğrendiğim gün, seni unuttum.

Oğuzhan Deniz * Buluntularınızla yaşadınız ya insanlar.