İki Kelime

Aşk, Camal Süreya iken de yazıldı,
Turgut Uyar’ken de…
Uyudu adına yazılanlar, şimdi sıra Sen’de,
bol bol uyu Oğuzhan Deniz’de.

Gerçek değilmiş gibi, oysa mantıklı, düşününce ne de gereksiz Aşk,
Aşk düşünceni tekrar ele geçirir o an, mantık gereksiz gibi gelir.
Ne dediğimi bilmiyor gibi miyim?
Beni anlamak için bir kaç kez okumalısın,
aslında kendini anlarsın yine bu satırlardan.

Kahırlanma, canı kalıp da Aşığın yolunda,
kolunda binlerce çizik duvarsızlığından,
kararsızlığından adım atıp atmaması,
yalnızlığından kalıp-kalmaman dert olur,
ne olur ne olmaz, Aşık olur olmaz yangın,
kalbinin ritmi bozulur o an,
vakti tamir ettiğim gibi, getir kalbini,
bana kurayım hislerini.

İki kelime bir başına ne de anlamsız,
iki kelimenin baş başa kalmış halidir Sen’i Seviyorum…
Yalnızlığın iki kelimesi; Oğuzhan Deniz.
bu Sen’in yalnızlığın, O’na Sen’sizlik diyoruz,
adına kafiyeler kuruyoruz, okuyoruz birer-birer,
sarhoş oluyoruz…
Martı ve Ben, saati yeniden icat ediyoruz.

Oğuzhan Deniz – Vakit Tamircisi / 086