Küllüğümün Yolları

Yine bitmek üzere sigaram,
küllüğümün yollarından taşan külleri,
rüzgarsız evimin sakinleri.
Ben, Aşk’ının en delirmiş sakiniyim,
sakinim merak etme, zarar vermem Sana…
Aşk, zarar verdirmez insana, herkese gülümsetir…
sonra hüzün getirir, sokar bolca düşünceye,
düşünce, düştükçe düşüncene, bağımlı hüzne…

Hüzün üzüntüye gebe, kefili Aşk olduğundandır,
Aşk’a inananın yüzü güler mi sahiden?
Kul Aşk’ı, insanı eritir gerçekten, işte sahiden.
Martı kime kederlenir Oğuz’dan başka?
Biri bile yok yanımda, vakitsizlik boşluğundalar,
kanat çırparlar da gökyüzüne, varamazlar istedikleri yere.

Köprümün kopar ipleri her adımda,
bir adım daha geç kalsan, yetişirim adımlarına.
Köprümün ipleri inceldi, bitmek üzere Vakit Tamircisi,
vaktin de bir suçu yok, köprünün de,
ağır olan Aşk, bu yüzden yetişmem adımlarına.
Çiçekler açar yürüdüğün kaldırımlarda,
beyaz taşlardan papatyalar, kırmızılardan güller.

Açar açmaz gülümserler,
endamına selam durup ölürler.

Oğuzhan Deniz – Vakit Tamircisi / 087