İlgilendirmez

Yıldızlar sürekli gökyüzünde,
artık benim vakit ilmimde, Sen’in için önemsiz de,
Güneş’e şükretmediğin halde, gücenmez Sana.
Beni de öyle düşün, Dünya’nın Güneş’i gibi.
Sen’i, Sen’in en kolay anlayabileceğin şekilde yazıyorum,
bunu anlamıyorsun ama başka her şeyi görebilir gözlerin.

Gönlümün ateşi pişirdi yeryüzünü, güldüremem artık yüzünü,
uzaklığın güldürmez yüzümü, gelsen de artık bir şey değişmez.
Baştan hiçbir söz böyle değildir, eminim ben bir başlangıç değilim,
bahanen budur da tenin ateşi böylesine uzun tatmamıştır.
Bunu hatırladıkça af delerim azaptan, cehennem günah kazanı.
Atılırsak, eririz.

Sen’sizliğim, Sen’i hiç mi hiç ilgilendirmez,
ister terk eder giderim, istersem beklerim,
Sana göre değil, kendime bile söz geçirmem ben Aşk’tan,
Sen’i istiyor da, Sen’den başkasını kabul etmiyor.
Ey kusurları görmüş olan Oğuz, bu işte hayır yoktur,
evet yoktur başka isteğin, bu isteğin olursa çoğalır istediklerin.
Yoksa elini tutan çok olurdu, boş kalmaya fırsatı olmazdı.
Boş koşmaktan göremem başka Aşık’ları,
birileri söyler bana, inat ya, Sen’den vazgeçmem.

Bana mutlaka Sen gereklisin, Sen gelmezsen vazgeçmem,
inat ya, daha güzelini bile istemem, illâ-ki Sen, öyle ateş.

Oğuzhan Seniz – Vakit Tamircisi / 064