Kör Oğuz, Gör

Harfleri icat eden,
Sen’i yazacağımı nereden bilebilirdi ki?
Öyle ya, bilseydi,
Sen’i anlatma zahmetinden kurtarırdı beni.

Dolaşır Ruh’umun sokaklarında yalnız,
çıplak ayakları dokunur ince tınılarla,
Kör Oğuz, gör… Aşk’tan yanmayan mı var?
Közlerinden uçuşuyor küllerin savruluşa.

Öyle ya, benim gidecek başka evim mi var?
Alev, Alev yanar da etrafında ateş böcekleri,
dolanır durur pervane peşi, dönmezler geri,
gitmez geri, ne varsa Aşk’ta, Aşk’ta odur.

Oğuz OD’tur… turlar durur Ruh’unun sokaklarında,
öyle dar ki burası, nefes aldırmıyor,
kıskançlık yüklü bulutlar dolanıyor tepemde,
zaten özlemişken, gelmemekte nedendir?

Alev / 34