Kurşun Asker

Sen’in hiçbir zaman sahip olamayacağın kadar Aşığım ben,
böylesi Aşığa kurban olunur da, gelsen de kurban olsam Sana.

Yok olsam Sana,
Var olsan bana… Yokluk yok olsa,
Ten, madde rüyasıdır, Ruh ebedi,
günler şimdilerde, Sen’sizlik zanaatkârı,
sanat kan damarımda, Ruh ilham pazarı,
satın alabileceğin kadar birikti marifeti,
beş kuruşu denkleşmeyen cebimin,
eş tutulamayacak yürek yakan Aşk’ı,
bekliyor zaman yontup bileklerinden.
”Gel Dilekleri’mle” dolu ağaçlarım.

Benden içtenlik dışı histerik bekleme,
“bilmemişlik” yokluğunda kaybolmak iz bilmeyip,
bilmek içinde yok olmakta buna eşit ateşin sıcağı…

Sen,
Kurşun Askerlerimle oynardın ya…
barışa imza atıp,
savaşmak istemedim sonra hiç.

Kalp Belası / 050