Nasıl

Beni üzmek için, terk etmene gerek yoktur,
gözlerini bir an gözlerimden çevir, kahrolurum,
mahvolur yüreğimin Aşk ihtişamı.
Eser kalmaz Aşık’san eğer gücünden,
gücüne de bu gider, yüzün bir daha gülmez.

Nasıl?
Aşk, anne gibi varlığın huzurunu nasıl ikiye katlayabiliyor?
İşte, Sen’sizlikte bunun gibi nasıl üzüntüyü ikiye katlıyor?
Nasıl?

Nasılla başlayıp, nedenle biten binlerce kafiye kurarım,
kurutur gözlerini kırpmadan okuyuşun, feri falan kalmaz.
Can’ı falan kalmaz Aşığın,
Aşk, Ruh’a işleyen Can gibidir,
Allah’tan başkası alamaz ya canını,
öyle düşün, Aşk ne hürmetli bu katta.

Ölecek olsam, Sen’i düşünürken ölürdüm,
vesile makamı ya, Aşk bile öldüremiyor,
bu güce kuvvete, Aşk bile işleyemiyor.

Gelmenle başlayıp, kalmanla biten binlerce kafiye kurarım,
beni dinlerken, unutursun gitmeyi, zorunlu kalırsın yanımda,
bu da işime gelmez aslında. Sen sevmedikten sonra,
zorla Aşık etmek mi olur, yüreğim burkulur.

Oğuzhan Deniz – Güneş Kavalyesi / 064