Ölmek Üzere

Bitmek üzere yaşatılmış bir hayattan,
sonsuza dek sürecek bir Aşk’a yükseldi Oğuz,
ilham dolu göğsünden ateş, gözlerinden alıntı,
yolları sana çıkan budaladır, bir nevi aptal.
Tam da yazmak istediği gibi bir hayat,
ucuz kelimeleri değerlendirdi zarifliğin.

Ölmek üzere yaratılmış Ruh elbisemin ateşi,
Sen’sizliğin kanser ettiği duyguların hastanesi,
bir eşim benzerimde yoktur, eşsizliğine Aşık oluşumdan,
gururumdan doğrulmuyor belim,
belki çıkıp gelebilir diye bekliyorum Sen’i.
Sen gelmiyorsun da, peşinden geliyorum sürekli,
kapına kadar gelip, zili çalmadan bekliyorum,
belki sesimi işitirsin diye, ayak seslerimi duymuşsundur diye.

Gitmek için gelmek gerekir önce, ben gitmemiştim,
gitmeyecektim, sahip çık şu Ruh’uma,
Aşk Gölgesi’nin kelimeleri sızlar vücudumda,
ateş buhranında, bulut beyazı refahıyla,
heveslik nefesler tüketir ömrünü, nefis Sen diye yalvarır,
Oğuz’da öyledir, Sen diye yalvarır.

Ağlatır şu hâl Sen’i, Aşk Sen’i de güldürmeyecekti,
ömür boyu bir kafeste yaşamak yerine, gitmiştin,
haklı, tamda bu yüzden Sen’sin.

Sen, bir şairin yazmak istediği ama yazamadığı Aşk’sın.

Oğuzhan Deniz – Güneş Kavalyesi / 097