Parlar da Parlar

İşte yine Aşık Şair Adamın;
Nasıl da yazar Sen’i, yazmamak için nedeni,
yanında olmandır…
Gönlüne dolmandır,
gözlerin ormandır, gözlerime gömülür güzelliğin,
dokunuşlarından yaşardı toprak rengi gözlerim.
Sen’i kim böyle söyledi?
Özledim artık unutmayı, susmayı.

Boyumu aşan deniz aşırı dalgalar Aşk’tan,
dışarıda kalanlar hayattalar, ben dalgalarda,
dalga geçiyorlar Martı Terbiyecisi’yle,
terbiyesizce. Bilmediklerinden, suçları yok…
Onlar affedilmeye mahkum, af dilemeye de.

Masum mahzun mahpus akşamında,
Oğuz yine Aşk’la bekler Yağmur altında.

Oğuz da, ne Aşık’tır he,
yanar aheste-aheste. Sesinden bağırmalar,
gülücük saçan yalan dudaklar, yalan söyleyen dudaklarına.

Aşk mumla, yalancısının ilişkisidir.
Söner yalandan aşıklar, gerçek Aşık ateşi, parlar da parlar…
Oğuz gerçeklik üstü, hem yanar hem yazar.
Daha da çok yazar.

Oğuzhan Deniz – Martı Terbiyecisi / 086