Saygı Duyulur

Etrafımda ki mutlu insanlar, nasıl mutlular?
Aşk’ları bitebiliyor, yeniden başlayabiliyor…
Aşk öyle bir şey ise, nasıl Aşk olabiliyor?
Ben neden değişemiyorum? İstemiyor muyum?
Artık gerçekten bilmiyorum. Ne istediğimi de üstelik.

Aşk benim için, süslü kelimelerin yan-yana gelmiş hali,
“yanyana” gelebilmek için yazıyorum şiir dolu güzelliğini,
buna aldırmadığın her halinden belli, nasıl da kahreder,
Aşk nasıl mutluluğun tam zıttı olabilir?
Nasılsa mutsuz olacaktım bir gün, bahanesi Sen’sin.

Hep aynı şeylerden bahsederim, çünkü Aşk aynıdır,
değişmez, sevgili ayna olduğundan kalbin aynısıdır.
Pekte Aşık’ça konuşur dilim, bu Sen’in bilmediğin lisandır,
konuşanı azdır, açıkça vazgeçmeyeni azdır Aşk’ın.
Sen Aşk’a gözünü yumduktan sonra,
yanan mum da olsa görmezsin, Güneş’te.
Aşık küçümsenmez, saygı duyulur, sonra sevgi.
Aşık terk edilmez, can doludur, sonra kaygı.

İnsanın doğası korku, korktukları başına gelir hep,
Aşk’ta öyledir, zaten Aşk’tan korktuğu için Aşık olur,
sonra unutulur korktuğu için. Korkusuzluk, sevgisizlere yakışır…
Terk edilmekte öyle, sevgisizlere has,
mezar taşımı baş ucuna as, ben kadar yazan olmadı,
ben kadar yanan olmadığından Sana, ölen olmadı.

Oğuzhan Deniz – Vakit Tamircisi / 095