Taşı Çatlatırcasına

Kabahatim büyük, sana Aşığım…
Kaşığımda bir lokma aşım, iştahsızım,
başımda bir gram kalmış aklım,
Aşk kaybettirir ya, kazançsızım.
Ah Aşk’sızım, Aşk’sız kalanım,
gel de, birlikte yanalım…
Yanmak o kadar da kötü değil Aşk’ından,
Aşk’ımdan yanmak kötü değildir sanırım.
Gel de, birlikte uyanalım.
Atletimden taşan tenime değse parmakların,
o an uykumdan da kaçarım, uyku kaçkınım…

Gel de, birlikte uyuyalım,
gerçi mümkün müdür yanında uyumak,
olsun, uykusuz kalmakta Aşık’lıktandır,
Aşık, uykusuzluğa alışkındır.
Bu yüzden Sana sırtını döner aşık sandığın.
Bir-bir gidecek her aşık sandığın,
ben Dünya’ya sığdıramadım Aşk’ını,
gitsem de, Dünya’nın neresinde saklanırım?
Akılsızım…
Aşığın olduğum gün akıl baştan alındı.
Taşı çatlatırcasına sabırsız bakışlarım,
seni bir an önce görebilmek için gözlerimi kapadım.
Olur mu?
Hiç Sen’in gibi olur mu hayalin?
Bu da Ben’im hayalim, hiç Sen gibi olur mu?

Oğuzhan Deniz – Martı Terbiyecisi / 035