Tek Başıma

Düzmece aşıklarla dolu etrafın, fotoğrafların,
yüzümde senden eski öpücük izlerim.
Gözlerinden gözlerime köprüdür Aşk,
kalbim bu yoldan gelir kalbine,
gözlerini bir an bile çevirme, düşerim.
Kapatma gözlerini bana, açık kalsın…

Haydi, gel yangınıma, korkma yakmam seni.
Tenin nasıl kahrediyorsa güneşi,
o kadar eziyet görürsün benden,
Ay benden ya, Güneş senden.
Kırılıp düşer yere tüm Martılar, aniden.
Korkunç gökgürültüsü altında,
yağmur ile ıslanırlar,
ben gövdemi siper ederim de yine vazgeçmem.

Seninle konuşan onca sese nasıl sinirliysem,
aşk dolu seslerini ispat edebilsinler,
ben seni ruhumda ispat ederim de o an ölürler,
ölürsün de, yine sensiz kalırım.
Korkak onların hepsi, seni ben gibi sevemezler,
evet, büyük konuşuyorum da, Aşk’ını konuşurum.

Gelip doldur beni Aşk’ınla,
sonra sal düşmana, tek başına.
Tek başıma sağ çıkarım da, bir Aşk edemem gözünde.

Oğuzhan Deniz – Martı Terbiyecisi / 009