Tek Hece

Oğuz, inat keçisi, Sen günah,
sevap dağıtır İlah, giden yok,
giden çokta, aralarında değilken biz,
giden olsa da bilemeyiz yokluğu.

Aşk kalbe bulaşan leke, tek hece,
binlerce kafiye ile anlatılamayan kelime,

Sana gelen yollar da pek çetrefilli,
azimle yürüyor Oğuz, ayaklarında nasır,
Sen’in ayak bileklerin öğretiyordu zarifliği,
ellerinin yakması ayrı bir tat, marifet,
neye yarar ki yokluğun, hayır yoktur.

Ben Oğuzhan Deniz,
Aşk’ın pençesine düşmüş zavallı,
hakkı sanır hakkına düşen yangını,
Hâk birdir, Aşk O’na verilebilir.
Uğuruna harcanabilecek Can O’nundur,
yüzünü gerçekten O güldürebilirken,
O gerçekten huzur verebilir,
bunları bilmezden gelip, Sana koşan ayaklarım,
aklımın cahilliğinin delilidir,
bu deliliktir,
bu bitmişliktir, geriye kalan bilinmezliktir,
Oğuz gibi, bilmezdi üzüntü nedir,
nedir?
Sen’i özlemek? Yokluğun? Bunca Aşk’ım mı?

Oğuzhan Deniz – Güneş Kavalyesi / 088