Açım!
Yok iştahım…
Ellerinin hazırlamadığı yemeklerden,
tat almaz dilim damağım.
Aşk’ın bir tadı da yok, kötü hissettirmekten başka işi de.
Aşk’ın bir rengi de yok, ne işe yarar ki körleştirmekten başka?
Aşk yakama yapışmış Yağmur Bulutları,
paçamı kirletir birikmiş yol oyuklarından,
ateşim asfaltı bile çatlamış, haberim yok.
Martı’lar, binlerce kanat çırpar yüzüme,
söndürmek için bu yangını,
anladılar işe yaramadığını, şimdi serinletmek amaçları.

Aşık Adam’ın gönlünde,
gemi batıran buz dağlarından fışkıran lavlar vardır,
Aşk, öyle bir tezattır ki, tez geçirtmez zamanı.
Canından bezdirir Aşk Adamı, sabır taşlarını çatlatır.
Aşk sözlerimle anlatılamaz, Aşk sözlerle anlatılamaz ki,
gönüllerin konuşmasıdır Aşk, birlikte uyumasıdır Aşıkların,
bu yüzden uyuyamıyorum ben.

Aşk’ı olabildiğince kolay şekilde anlatıyorum,
başlı başına karmaşık kafiye kafilesiyken,
ben develerden de yüklerimden de kurtuluyorum.
Bu, çölde beline kadar kızgın kuma batmaktır,
haşeresi boldur, yılanlar akrepler,
Sana gelmemem için fikirleriyle zehirlerler.

Oğuzhan Deniz – Güneş Kavalyesi / 006