Uğur Böcekleri

Ben Aşk’ını ziyan etmem, zevâle de uğratmam.
Uğramaz yüzüme gülücük, Sen bana uğramadıkça,
kalbinden uğurladığın gün beni, ne uğur kaldı ne şans.
Şansa ihtiyacım olmadı zaten hiç, biliyorum ben sevmeyi,
uğur böceklerine şarkı söylemeyi,
çirkin sesime eşlik eder Martı’lar,
göğsümde hırıltılar, Sen’sizliği mırıldanırlar,
aksi ihtiyarlar gibi, hiç mutlu olmamış gibi.

İnsanoğlu öyledir, nankördür,
Aşık öyle değildir, sadıktır, beklemeyi bilir.
Ben yolunu gözlemesem, Sen’i bekleyen de yoktur,
işte bu yüzden de kimsesizsin Sen, farkında değilsin.
Farkında değilim kendime ne kadar kötülük ettiğimin,
Aşk, kainat ağırlığında, sırtımda.
Bir milyon kambur kahrında, sorgular ya yaratılışı,
ben ona da razıyım, isyan etmem.

Bin ömürlük vaktim olsa, hepsinde Sen’i beklerdim,
Sen bin ömür de gelmesen, başkasını görmez gözlerim.

Bu sözlerin anlamı yoktur Sen’in için,
içinde kirli düşünceler, Aşk’ı kirleten kötü hisler.
Tüm güzelliklerin dışta olduğunu sananlar,
güzelliğin içte olduğunu sananlar var,
içinin güzelliği dışa vurmadıktan sonra,
ne işe yarar içteki güzellik?
Aşık’ta öyle değildir, içi de dışı da birdir.

Oğuzhan Deniz – Güneş Kavalyesi / 011