Yüzümün Yorganı

Vakitten, Zaman çalan Adam’ın Aşk’ı,
Yağmur Zamanı, topla Aşk Hasadımı,
Aşk Hastası Oğuz’un gönül yangını.
Haset dolu gönlüne hasretim ya,
ne aptalım, Martı Terbiyecisi Kaptanı.

Kapanlarda sayfalarım, şiirlerimden iç Aşk’ı,
Ey İnsanlar, Aşk kaynar içkinin kanılanı…
Üşümüş yüzümün yorganı sakallarım,
gamzelerimi sakladı,
üşümüş yüzümün rengi Aşk’ının karanlığı.
Bak aşıklarına, onlar neden sakalsız?
Terk edilmedikleri için mi?
Terk edemediklerin mi?
Oğuz; Terk Edilenlerin Emeklisi, terbiyesi,
nefeslerinden fazladır bunun için yazdığım şiirlerin harfleri.

Bakma dışıma, etten yoksun, kalıpsızdır,
gel de bak içime, dışımda-ki her şeyden çoktur Aşk’ın.
Nasıl mı ispatlarım? Oku;
Aşk’ın, kahverengi gözlerimden sızan Yağmur sonrası toprak kokusu,
ellerim ellerini tutarken, en fakir kadar gururlu, bir o kadar tutumlu,
yokluğunun korkusu, dile getirdi dilsiz Oğuz’u, yazdı onca suhûfu,
Sen’den başka her şeyi unuttu, Aşk; kalbimin yarası da, demir kabuklu,
pas tutturmaz her gün yağan Asit Yağmur’u, Aşk; Yağmur Adam oldu.

Oğuzhan Deniz – Martı Terbiyecisi / 012