Başkası Olmaktan Vazgeç

Başkası olmaktan vazgeç! Sırf konuşabiliyorlar diye konuşanlar. Görebiliyorlar diye görüyorlar, işitebildikleri için işitenler. Yazabiliyor oldukları için yazanlar. Gazete köşelerinde, internette herhangi bir sitede. Orada veya burada, bir şekilde fikirler savruluyor… Birbirinden çalıntı fikirler… Sahte sosyal medya hesaplarından döküyorlar yalanlarını, tek amaçları takipçilerinin olması, takipçi sayıları kadar konuşma hakkının olduğunu sananlar…

Başkası Olmaktan Vazgeç
Vazgeç artık o olmaktan, bu ve şu olmaktan.

Başkası Olmaktan Vazgeç

Yüzü boyalı bir kız, videolarından ağzını eğip, bükerek konuşurken, binlerce abazanın peşinden koşması. Sanki devrimsel bir akımın öncüleri, sanki bilim adına buluş yapmışlar gibi kasılmaları… Kendileri değiller, kendilerinden başka ne varsa onu oluyorlar da kendileri olamıyorlar. Sosyalleşmek adına yalan söylemek. Televizyonlar bile bangır bangır bunları bağırır oldu.

Artık, maalesef, erkeklerimiz kadınsı.
Artık, maalesef, kadınlarımız erkeksi.
Artık, maalesef, komik olmak ‘’Doğru’’ olmaktan önemli.

Her sosyal medya hesabının içinde ya komedi ya da derbeder insanlar.

Dertlerini dünyaya haykıranlar, atar-gider sözleri söyleyip, hiçbir şey olmamış gibi uyuyanlar.

Başına eşarp geçiren erkekler türedi bir de piyasaya, komik olduğunu iddia ettikleri videolar yayımladılar.

Aslında onların da suçu değil, buna prim veren zihinlerin hatası, bu zihinleri eğiten ebeveynler hatalı, onların da ebeveynleri hatalı… Aklı olması gerektiğinden farklı çalışan kim varsa onların ebeveynleri hatalı.

Çocuklarına düzgün eğitim veremeyenler, çocuklarıyla konuşmayanlar, fenomen olacağım diye saatlerce düşünen ama anemi olan kimseler… Ellerinde milyon liralık donanım varken, ‘’Bu sabahın selfiesi’’ diye fotoğraf paylaşanlar… Oysa bilmediği onca şey elinin, avucunun içinde, parmaklarının ucunda dururken…

Başkası olmaktan vazgeç! Kendine gel ki ilerleyelim. Yürüyelim de aşalım şu fezanın yollarını.

Nasıl olur da böyle yaşamayı kabul edersiniz? Hayatın sadece snaplerinizden, twitlerinizden ibaret olduğunu nasıl düşünürsünüz? Bunları size düşündüren de kim?

Toplumun çoğu ellerindeki cihazlara bağımlı yaşar oldu. Buna rağmen yazar oldu… Hakim oldu, savcı oldu… solcu oldu veya sağcı oldu… Doktor oldu…

Sorsan, onlar, öyle kimseler, hiçte öyle değiller…

Toplumun çoğu şizofreni!

İş yerinde başka, evde başka, dolmuşta başka, yürürken, alışveriş yaparken başka kimseler oldular. Başkası Olmaktan Vazgeçmediler…

Facebook’taki basit anketlerle kendilerinin bilim adamı olduğunu öğrendiler ve bu onlara yetti, olmadığı gibi birisi olmaktan mutlu oldular. Çünkü Facebook anketi onlara ‘’Hangi bilim adamısın?’’ diye sordu, onlar ‘’Isaac Newton’’ diye cevap verdiler. Ve yer çekimini yeniden keşfettiler…

‘’Newton’’ dediğimde ‘’Pokemon çizgi filmi karakteri Mewtwo’’ anlayan zihin bataklığından kurtulmak üzere…

Oğuzhan Deniz – Başkası olmaktan vazgeç!

Yazar Hakkında

Türkiye’de okur-yazar oranının %6’larda dolaştığı 21. yüzyılda sorgulama mekanizmalarının çalışmamasını sorgulamak oldukça gereksiz, biliyorum! Buna rağmen gündeme dair sessiz kalmak vicdanımın gürültüsünden uyumama izin vermiyor. Bu sorguları/tespitleri bırakalı uzunca bir zaman olmuştu aslında ve aslında ara-sıra gelip bir şeyler yazıyordum, şimdi bütün kinimi ve nefretimi kalemime alıp, yeniden yazmak istiyorum…

Ve bana engel olabilecek tek kişi yine benim…