Bilsen

Güzelliğinden dize geldi kelimelerim, kafiyeleştiler,
haybeye geçti bunca zaman seneler, sendelediler,
bende ki Sen’ler, öyle derindeler, ölümsüzlükteler,
öyle ya, kim vazgeçer ki ölümsüzlükten? Kıymet bilsen.

Hissiyatı bir yığın adamla kıyaslanırken, ilgisizce,
hiçliğin asma bahçesinde üzümler, bilinçsizce,
içtikçe içilir Aşk denen şarap, sarhoş etmedikçe,
bîhoş gönlümde kareler, bir bilsen, bir kıymet bilsen.

Zamanla geri getirilir zaman koridorunda hayal,
mahallenin ahalisi taşa tutar Aşk’ı başından aşkını,
gözleri sel taşkını, aklı kilim yuvasına tutarlar alkışı,
ilmi bilsen, bir bilsen, kıymetsizlik eder miydin bilsen?

Kaçışı zor bir hapishane, meyhaneden bozma masaları,
martılar konar artıklara, Aşığın gücü artık kalmadı,
yorgunluğun has kahvesi gözlerin, içinde acı bakışları,
oysa, bir bilsen kalbimin içindekileri, bir anlayabilsen.

Alev / 30 – 15 Eylül 2015 – 23:38