Darılma

Şiirimin vakti azaldı, bir yığın Martı, kendini astı,
sonsuzluk cereyanında kalan ölümsüz ciğer hastası,
demin öksürüklerinden kan kustu yeryüzüne,
Kan Yağmur’u Şemsiyesi’nden, Çam Oğuz Ateşine.

Gönlünce yaşa hayatı, görünce gözlerin sahi Aşk’ı,
yalvarır gibi bakacak sonsuzluğumun bittiği vakte,
ancak geri dönüşüm Sensizlik Cennetine olacaktır,
zor değildir, bunu Sen Cenneti’yle değiştirmek…

Ey gökyüzüm, sakın darılma onun yüzüne Aşık’lığma,
ey yeryüzüm, darılma, bir onun yolunda-ki, adımlarıma.
Aldırma Aşk’tan yanmış parmaklarımın Yağmur şiirine,
benden başka yazan olmadığından, eziyetim kendime.

Hay boyu devrilesi Oğuz, orucunu boz Yağmur Tanesiyle,
heybende kalmış bir nebze Can borcun, sorgun Aşk mıdır?
Hiç düşünmez misin Aşk’ı Ebed’i, sebebin ‘Ol’ kadar basittir,
Aşk Gölgesi sabittir ancak, gelmedikçe, gitmeyecek misin?

Oğuzhan Deniz. – Aşk Gölgesi / 350