Devir

Devir, bileklerim mum ışığında kavrulsun,
fitili bitik güneşimin, gazı yetmez
aydınlığa elveda edecek iki adım uzağında
kalsam lambanın…

Aklalıp ardımı aldım yürüdüm güneşe
sırtımı döndüm bekledim, yüzün
soğuktu yüzüme, ısıtmadı cümle alem
gülerek el sallar ben alınmam.

Kurdelası çözülmüş pêkiyinâmemin,
yakası dağınık, gömleğimin düğmeleri
göğsümden volkanlar damlar,
sol yanımda patlamadan,
dön demem sabah olmadan,
akşamı yalnız geçiren bir adam,
kalır evinde sakin olmadan…

Vakit dolmadan yürümez ayaklarım,
kalıbına tükürmem yerime koyduğun
adamın, yüzüne bakınca elim kalkmaz
yine, bir dirhem yeşile benzetirim orman
gözlerinde, kabukları dökülmüş ağaç teninde.

İsyanın içine, içip içip söverim,
gülerim bana söz edene, sözü söz sanan
ölüme, güvene ihtiyacım yok
tek bildiğim yol ölümün eşiğine gidecek
nasıl olsa herkes bir gün gidecek,
yenileri gelecekse konaklama evimde.
Paylaşma yastığımda saçının teli kalmasın.

Hatıra bırakma…

#Bir Şairi Asla Terk Etme