Gel de Anlat

Sen ve ben,
eskisi gibi değiliz, ben daha çok Aşık olurken Sana,
Sen eskisinden daha vicdansızsın, anlamazsın.

Gel de anlat müşkülpesentin esinti rüzgarını,
ne bilinir ölünün hayat isteği,
öyle ya,
ne bilinir Oğuz’un Yağmur isteği…

Gel de anlat üşümemiş adama soğuğun acısını,
ne bilinir sevilmemiş adamın Aşk isteği,
öyle ya,
ne bilinir hangi sitemler gizlidir dilinde.
Gel de anlat,
öyle ya,
ne bilinir sesinden başka o an, ne dinlenir?

Sen’i övmek ya da üzmek için değil tüm bu satırlar,
Ben’i de anlatamaz, Aşk olsun da gönle dolsun diye.
Ne çok kelime var dağarcığımda, ne çok ölümler darağacında,
gideni geri getirebilmek marifet değil, göndermemek mesele,
neden gittiğini bilmeyecek kadar kör Aşık’tan oku şiir illetini.

Vazgeçilecek olsan, vazgeçilirdin çoktan,
vazgeçilemeyecek kadar Aşk saçar gözlerin,
gel de görme, gel de görmezlikten gel öyleyse.

Yağmur Kuşağı / 20