Gülüşüne Aşığım

İşte yine çoğunlukla Sen ve hava kasvetli kentimde. Bu kentin tümü Galata’da ayaklarımın altında. Yansımasından kendimizi gördüğümüz camda. Ve yine kargaşa var göğsümün altında. Hatıraların hatrına, geçmişi geçmemiş bir adam var yine, sigarasını denizle söndüren.

Şehrin en güzel yanıdır burada Sen’inle birlikte yürüyebilmek. Efsanevi kelimeler var yine zihnimde, “Sen’inle yürüyebilmek özlemi.” Kimsesizliğin içinden biz yokuşuna. Neredeyse bir dağ yüksekliğinde ve yorucu… 

Bir üst geçitten bıraksam şimdi kendimi, evet-evet, o üst geçit. Karanlık ve sadece ikimizin olduğu. Birkaç ucubenin bize hayalmişiz gibi baktığı. Oysa biliyorum sevgili, dünyanın oksijeni nefesin! İnsan hiç oksijene doyar mı? Bunu Sen’de biliyorsun.

Hiç ihtiyacım olmamasına rağmen yeni hayaller kuruyorum. Bir gün anlatırım diye. Gülüşünün hayali… Asıl hayal olan bu işte, hatta hayal olamayacak kadar güzel… Beni benden alıp, Sana yakarcasına aşık eden işte bu. Benim yanacağımı bilmeme rağmen şu gülüşüne aşıklığım.

Evet sevgili, gülüşüne aşığım, gülerken çıkardığın seslere de, bunu daha önceden söylemiştim, sanki hiç söylememişim gibi milyonlarca kez tekrarlayabilirim. O yüzden Sen hep gül sevgilim, benim bunu anlatmama, saçmalamama izin verme, çünkü bu aşkla yeterince saçmayım yeryüzüne, sahteyim bu kirlenmiş kente. Sokak lambalarının aydınlatmaya çalıştığı bu karanlık kentte ve iyi giden tek şeyimin Sen’i sevmek olduğu gerçeği.

Sen’i Seviyorum Sevgili.

#OD – 23:35 | Sevgiliye Mektuplar