IşıkSızlık

Sen,
oradaydın, papatyaların yanında,
bunu fırsat bilip rüzgar, sarılırdı saçlarına,
hoş geldin gözlerime, gözlerimden gönlüme,
sonra her aklıma geldiğinde de hoş gelmiştin
ve hiç gitmedin, hiç gitme…
Garipti, göz göre-göre Aşık oluyordum Sana,
kalbim, deliliği atıyordu aklıma,
Aşık olasım varmış gibi sesine,
usta hayranlıkla dinliyordu kulaklarım…
Sen,
bir şeyler anlatırdın, arada duraksardın,
kalbimde bırakırdı atmayı, duraksardı,
aksardı her şey, aksine giderdi her şey,
devam ederdin, hayatta devam ederdi.
Zaman bana inat gibi akıp giderdi,
Sen’i tekrar görene kadar, geçmek bilmezdi.
Bu hissiyattan kurtulup,
ince samanla tutuşturdum korkuluk bedenimi,
haysiyet kalmadı, onur evim yıkıldı,
karanlık olmasaydı, ışık, can bulamazdı ya,
Sen’in gibiler ışıksızlık diyor buna,
ben yine Sen’sizlik diyorum, bekliyorum.

Aşık İhtimali / 10