Nefes Gürültüsü

Oğuz Aşk’tan öyle yanar ki,
sönmez öylece, kül olmaz böylece.
İnanılacak kadar yalan güzelliğine,
inandığım için yalanlaştı koca hayat.

İçimde bilmediklerim var, öğrenmeliyim,
öğrendikçe söylemeliyim, anlatmalıyım,
anladıkça Aşk’ı öyle derinden yazmalıyım,
yazdıkça ehlilenip, yeniden anlayacağım.

Ağlamak yakışmaz bana, zaten ağlamam,
kainatın en ücra köşesinde tadıyorum Aşk’ı,
bilseydi de bilmezden gelirdi kahve gözlüm,
gözlerinden irkilip hayata, Aşk’ı öyle tanıdım.

Uyanacaktım elbet, yeniden uyanacağım,
uyuyacaksın bir sine nefes gürültüsünde,
işte bu yüzden çok değildir üzüntüsü de,
Oğuz ilimle bildi, bildikçe ilmi körleşti gözleri.

Camdan Kafes / 39