O’na Anlatmak

Küçük kalbimin, büyük kelimelerle yolâ düşüşü.
Kırılması, tamire verilmesi ve kabukla dönüşü.

Minik elleri pamuk, yektâ sesi kulak molası gibi.
Saçları misler ile, her yeni günümün yêğ güneşi.

O’na sarılmak, O’nun kokusuysa ciğere sağlamca.
O’nunla konuşmak, dilinden dökülen söze hayranca.

Hoyratça mı kalır seni seven yürekler ”Ey Bârân”?
Yeşil gözlerin huzuru aşılardı, bakınca uzak mergân!

Ne güzeldir ismi, Allah ne güzel özenmiş yüzünde.
Kim için nefes alırım, kim için çâbalarım sözümde.
X
O’nu anlatmak basit değildir, değille elimle kalem.
Her kez’â bitiremediğim, her şâirâne’m nâme kelâm.

Cesur bir nâcmû göğüs kafesimin için de, engin!
Ne bu ağlama? Uzaklığının yakınlığın da sevgin!

Çêşmân çeşme oldu ağladı yokluğun da ekseriye.
Çîgûne? Pîş-û rahmet, bâ’de katre, bâ’dehû menbâye.

Tâmam âb-ı ahmer’in kalmadı serçeşmê de bârân-ı.
Yâman ayrılık pençe göğsüme, örse olsa erir lahzan-ı.

Cellâd hidâyete varmış, Hû’dâ’yâ YâRâbb salma oyuna.
Salma beni merzigûya, gûl’ü bulmak, kanmak gûlâb’a.

#Bedbinderune