Söz Dinletemezsin


Yok olmuşluk var üzerimde,
görmediklerime işaret gördüklerimde,
binlerce yıkımın ortasında,
bu telaşlı ölüş… ölüm yeniden büyüyüş.

Sümbül çiçekleri gibi, soğanından dirilirken Karahan,
gökkuşağı renklerinden alacası.
Bu ölüşten doğuma binlerce diriliş döngüsü,
Oğuz Sen’in zaman bonkörün,
yenildikçe hayata, dirildi. Gözleri kahve telvesi,
hayatına dair binlerce mana okuyabildiğin manisi.

Göz yaşlarımın gözlerimden ebedi ayrılışı gibi,
ebedi yokluktan bir masivalık varlığa ermek değil, varlık…

Ey sevdası dizlerin demanını da kesen,
görmüyor musun?
Zaman bitiyor,
Sen söyle öyleyse,
nasıl telaşlanmayayım böyle?
Avuçlarından bir ben ile çizgilerine adadığım ömrümün
puslu görüntüsünden Sen kadar alacaklı değilim de neyim?
Ey Sevdiğim kadın… bir ölüye söz dinletemezsin, bir de Aşığına.

#OD-û Gazel / 15