Üzgün Budalası

Ben, çok üzgün, çok budala… mesafelerle arası hiç iyi olmayan adam! Yazdıklarım, yazmaya başladığım ilk günden beri anlamsızdı. Oysa içine ne ilimler saklamıştım şu şiirlerin, şu denemelerin… Anlamayı denemek yerine, kapattılar gözkapaklarını Oğuz’a, hoş bir Oğuz mu dünyanın işi? Hoş, dünya da başka Oğuz yok değil ya!

Öyle bile olsa, artık anlam aramaktan yorgunlar ve onlara kızmıyorum… Ömrümün sonuna doğru bir gün daha yaklaşırken ve onların da bir ömrü olduğunu düşünerek kızgınlığımı hafifletiyorum… Öyle ya, tek yaşayan da ben değilim, tek ölecek olan da değilim…

Dünyaya bırakacağım bir mirasım yok fikirlerimden başka, öyle güzeller ki, başka kimsede de yok üstelik o fikirler… Alimane olduğundan değil, amiyane tabirle onların uyumasından kaynaklanıyor. Ne var ki ellerinde saçma sapan yaşantılarından başka? Sorgulamadan geçen kocaman hayatlar, ziyan olan zamanlar… Evet, sorgulamadılar ve sorgulamayacaklar…

Yüzlerce hayat böyle akıp gidecek ve peşimden gelecekler karanlığa. Çok uzak değil, çok yakın değil… Oralarda bir yerlerde…

Keşke bilselerdi.

#OD | Bendeniz * Bunca yakınıştan birini eyleme dönüştürmeyenlerden birisi.