Ve Ütüsü Bozuldu

İlhamı zorla çağırıyorum, gelmiyor artık.
Artık aklıma binde-bir gelir bu Bed’in eli.
Benden bir parça gitti, götürüsü epeyce,
gelirse yeniden, gelecek yüzüme gamze.

Ve bozulacak, benim de yüzümün ütüsü.
Kırılıp kalacak saat kollarımın kemikleri,
kurumuş olacak gözyaşları, tuz bırakır.
Eminim evinin yolu değişecek, elin evidir.

Bende de gidecek en tatlı hâl. Onun gibi,
derin bir hayasızlıkla gülümseyecek güneş.
Durağım yeniden yolcuları ile dolacak,
bekleyenlerime bilmeden ne zulm olurdu.

Son kez deneyeceksin, ebedi kapatırken,
nefti gözlerin kan kırmızı olurken, akacak
gözyaşların bilekte-ki kırmızı kan gibi.
Ve ütüsü bozulduğunda yüzünün, belli
olacak kırışıklıkların ve ben, orada olacağım…

Oğuzhan Deniz * Dünyanın ütüsünü bozarken insanlar.