Tehlikeli Yalnızlığım

-Ben hazırım!

Merhaba! Majör depresyon, panik atak, kaygı bozukluğu ve manik depresife eşlik eden Oğuz. Evet, bizim Siyahçerde‘den geriye kalan Oğuz, yine yalnız kalan Oğuz, sizin için üzülen Oğuz… Oysa ne gereği varmış ki?

Hayatın anlamını yeniden öğreniyorum, tuhaf ama unutup-unutup, yeniden öğreniyorum… Bazı günler karamsarlığım benliğimi ele geçirmişken, bazı günler olağanca yaşam doluyum. Çay ve sigaradan vazgeçmiş değilim ama şekeri bıraktım diyebiliriz, kıvırcığı da sevmeyi ihmal etmiyorum… Bence bu dünyanın en güzel üç bitkisi bunlar.

Sevdiklerimiz değişirken.

Yaş aldıkça sevmek bile değişiyorken sevdiklerimizin değişmesi abartılacak bir konu değil bence… Ama şu bir gerçek, sevdiğin şey değişmedikçe sevgin değişmiyor. Şu klişe söz var ya, “değişmeyen tek şey değişimin kendisi” diye… ne gereği varsa değişmenin? Ne olur da değişir insan? Ne oluyorsa oluyor işte, üzerinde durmama da gerek yok… şu duygusal ve şiirsel kabuğumun altında gün geçtikçe taşlaşan kalbimi taşlasan değişmez ama değişiyorsun işte, değiştiriyorsun işte. Geriye koskocaman bir “olsun” kalıyor ve öyle de oluyor.

Aslında haklı olanlar onlardı ve ben de ta en başından söylemiştim, üstelik kendime yalvarırcasına anlatmıştım, tüm bu bunalım tavırlarımın son geleceği yer majör bir depresyon durağıydı. Onlar bunu göğüslemediler, öyle de olmalıydı zaten! Nitekim, elimden tutmalıydılar, ben onların ellerinden tutmuştum, ben onları yalnız bırakmamıştım, ben onlar için elimi acı veren taşların altına korkmadan sokmuştum, şimdi hikayeden şikayet misali yine yakınıyorum, bu serzenişlerin sonu gelmeyecek, hayat böyle değil mi zaten? Koskocaman bir bocalama ve serzeniş denizi… Oğuz bu denizde bir derya maneviyat, eski kelimelerle anlaşılmayı umması ve umutlanması… ne diyebiliriz ki, herkes tökezler ve tekler… ne diyebiliriz ki.

Şimdi aynı aptal adam “daha temkinliyim” diyor…
Şimdi aynı aşık adam “aşktan yanışından” kaçıyor…

Sizin de, benim de dediğim gibi olmadı! Olsa ne, olmasa ne?
Nedir yani?
Ne olmuş yani?
Binlerce yıllık ağaçlar bile ölüyorken…
Milyonlarca yıllık gezegenler toza dönüyorken…
Milyarlarca yıllık yıldızlar ışığından vazgeçiyorken…
Nedir yani?
Ne olmuş yani?
Sonunda kocaman bir “yokmuş”.

#OD | Bendeniz * Güneş bir balçığa gömülecekken!