Problemim olan Sen’i ben yarattım,
Korkaklığımdan cesaretim var…
Aşık olduğumdan esaretim var,
Aşık olduğumu anlattığım için vesairelerim var…
Aşk var olduğu için böyle bir sorunum var…
Aslında...
Problemim olan Sen’i ben yarattım,
Korkaklığımdan cesaretim var…
Aşık olduğumdan esaretim var,
Aşık olduğumu anlattığım için vesairelerim var…
Aşk var olduğu için böyle bir sorunum var…
Aslında...
Artık hayatımda yabancı birileri var gibi.
Yani bilmiyorum, sanki birileri beni izliyor ve ne yapmam gerektiği konusunda yardım etmek için fikirlerini söylüyor… Kısa-kısa görüntüler geliyor gözlerimin önüne ve gaipten sesler...
Umut, hergün yeni bir umut.
Her akşam, biten bir umut.
Sıkıntılar içinden çıkılmaz bir hal aldı.
Gün doğarken ve batarken genelde gözlerim açık oluyor.
Uykusuzluk, yokluk, parçalara bölünmek.
Ama umutsuzca, sevmekten...
”senin bütün bu yazdıkların, bütün bu karaladıkların, düşüncelerin, kimsenin umurunda değil, incir çekirdeği kadar, sen aptal gibi bunlarla vaktini geçiriyorsun, etrafında milyon güzellik var ama sen bir güzele kapılmış, o yok...
Bana defol da diyebilirdin…
Beni üzüp-yara vermek için elinden gelenin en iyisini yapmana gerek yok… Birkaç söz söyle sonra ölümü kalır yerden…
#Aslında Aşığım
İkimizin arasında olan şey belkide budur.
Hırs ve Nefret…
Sen asla ve asla kendini kontrol edemedin, nerede sinirleneceğini ve nerede susman gerektiğini bilmedin, aslında nerede konuşulması gerektiğini ve konuşurken hangi doğru...
Ben 24 ay kadar ortalıkta olmayacağım zaman benden ben geri dönene kadar aldığın parfüm şişesi. Kokum olmadan uyuyamadığını söylemiştin, yastığına sıkıp, sonra ona sarılıp, beni yanında gibi hissettiğini söylemiştin.
Harbiden de...
İyi-ki sonsuza kadar yaşamayacağım…
İyi-ki öleceğim, ölmek güzel bir şey olsa gerek.
Acaba ölürken seni mi düşüneceğim?
Ya da yaptığım hatalar mı gelecek aklıma?
Ya da hiçbir şey düşünemeyecek kadar hasta mı olmuş olurum...
Gönül.
Hatır.
Sevgi.
Aşk.
Dokunuş.
Görmek.
Duymak.
Dinlemek.
Anlamak.
Kıymet.
Sadakat.
Samimiyet.
Gerçek.
İlgili.
Sıcak.
Koku.
Bütün bunların anlamını biliyor musun?
Neyse… Boş...
Ben zeki bir adamım bilirsin, bunu yapabilirdim.
Çirkin sesimle şarkılar söyleyip, buna rağmen seni uyutabilirdim.
Fakir ama gururlu adam.
Gözü kara ama sabırlı adam.
Eli kanlı-bıçaklı ama temiz adam.
Gözlerinde hayallerinin...
Günaydın gün, dün ve bugün…
Neye aşığım?
İnsan neye aşık olur?
Aşk insanlar arasında mıdır?
Günaydın şehrin kalabalık ve aceleci insanları.
Günaydın sabırdan yoksun, beklemekten aciz insanlar.
#Aslında Aşığım
Ölüme her gün
24 saatle…
Hafta da 7 günle
ayda 4 haftayala,
yılda 12 ayla yaklaşıyorum…
Sensizlik ve aşk garip…
Yalnızlık ve ölüm basit bir matematik işlemidir…
#Aslında...
Ben süslü kelimelerin arkasına saklanan bir adam değilim.
Sakallarımla itici ve düzgün diksiyonum ile berbat bir bedbahtım…
Yalnız kalabildiğim kadar yalnızlaştım yanlışlarda…
Yanlış olan, görmek istediklerimdi.
Sende...
Aslında bir gün ölümün siyahında kaybolacağız.
Kahverenginin bir önemi yok.
O zaman bu satırları doldurarak boşa zaman mı harcıyorum?
Birileri okusun diye mi yazıyorum, yoksa kendimi okumak için mi
yazıyorum? Merkezin ben olduğuna...
Aslında doktorlar olmasaydı,
dünya bu kadar kalabalık olmazdı.
Kendi söküğünü dikemeyen terzi gibi,
kör bir cerrah… Korkuyorum,
korktuğum için yine Seni düşündüm.
#Aslında Aşığım
Bilinmezliğe karıştırdım Seni.
Hakkında artık eskiden bildiklerim dışında bir şey bilmiyorum.
Seni ezberlemeye çalıştığımı söylemiştim ya,
şimdi unutmaya çalışıyorum.
Beni çölde yolunu kaybetmiş bir adam gibi...
İnsanlar bazı gerçekleri, kendine söylemekte
yalancıdırlar.
İnsanlar yalancıdır, düşüncesizdir.
Düşüncesizce davranıp, kendime yalan söyledim.
Başkalarıda yalan söyledi, hazmetmek kolay olmadı.
Anlatmanın pek anlamlı...
Sense, aydınlığın bir parça sadaka verdiği teninle aydınlıksın.
Kendini aydınlatamayacak kadar,
Kendini anlatamayacak kadar,
Sen aydınlıksın, ışıksın ama bu temiz olduğun anlamına gelmez.
Sen kirlisin, düşüncelerin...
Yerle bir ettim, gönül konağımı.
Aslında sendin yerle bir eden.
Benim bir hayale adanmış, bir hayatım var.
Başka hayatım, senden başka hayalim yok.
Başka ne türlü anlatabilirim-ki sana içimi?
İçimde-ki seni ne türlü...
Benim için basit değilsin.
Küçük çocukların dişlerini yastığının altında saklayıp
diş perisi gelecek diye uyuyor numarası yaparken sahiden uyumaları gibi bir şey.
O küçük çocukların var olmayan birşeye inanmaları gibi sana olan inancım...
İyileştirmeye çalıştığım kendimden hiçbir farkım yoktu.
Kötüydüm, her şeyde.
Başarısız olacaktım, kendim için en hayırlı olanı
kendim bilmiyorsam, ya hayatta bir hile var demektir,
ya da yenilgi almaya mecburum… Zafer kelimesi...
Aşk hangi renk?
Vatan sevgisi,
giydiğim kamuflajların yeşil renginde kazındı bedene.
Dini sevgi,
dini savaşlar yapılırken, taşınan yeşil bayraklarla kazındı aklıma.
Aile sevgisi,
ilk okulda ödev olarak verdikleri aile ağacının...
İnsanlar nedense acıları üzere gelen şeylerden
bahis açarak yazarlar, benim okuduğum çoğu kitap,
çoğu şiir, hepsi acı dolu… zamanla geçenlerden.
Hayatın kendisi bu ama,
Seni zamana bırakmak çözüm değil...
Hani şu sakallarımdan zor belli olabilen
gamzelerim var ya,
onlar artık hiç belli olmuyor,
saldım sakalı, bıraktım saçı, ne hali varsa görsün der gibi.
Asık yüzüm günlerdir.
Seni düşünmek başımı ağrıtıyor,
Dünyadaki hiçbir...
Sabahları uyanamadığımı bilirsin,
kalkıp gittiğin yollardan takip etmek için saklanmak istiyorum.
Ne yazık ki cesaret edemiyorum,
Sevgin olmasaydı, şu an deli-misal dolanırdım.
Ya sevgin olmasaydı, aklım ellere gider yazık...