Kategori

Bergeron

Bu sabahta yağmurla yıkadım yüzümü, gözüm açıldı ve yürüdüm sesiz etraf bergeron, cüsseme ağır ne varsa ezildi, bir bir.
Damlana basmadan yürümek yordu.

Üflendi Aşk

Ben’den öncesi aşk, önceliği sen.
Senden öncesi de vardı, benden sonrası.
Önceliğime göre mutluluğun,
mutsuzluğum, sensizlikten bile sonra.

Dinleyebildiğim kadar dinledim onları,
haklı onlardı, unut diyorlardı...

Kurt Yağmurda Ulur

Seni kirletmeyi isteseydim,
kirletip de seni, temizlerdim kendimi.
Hiç inkâr etmezdin, buna aşk derdim.
Güneşin yangını, yangınımın alazı.

Yağmur söndüremeyecek bunu,
bundan avuturum kendimi hayli.
Aşkın gömlek kalıbını da...

Niye Yağıyorsun

Benim bariz bitmişlikten öte,
yanımda kalmadan, gitmişlik,
bitmişliğin simgesiydi, yağmur,
bitmeden gitmez bulutlar.

Şimdi hafızamı sildirip, tamamen,
seni unutmaya en rızalı kul da benim.
Çöl’ün en muhtacı sen...

Varlığımın Hediyesi

Takip ediyor bulutlar dünyayı,
dünya yağmurla güzelleştikçe,
evrimin insana hiç uymadığı gibi,
bize sunduğun yaşamı hatırla…

Benden aldığın kadar yağmur,
nefesi bıraktığım yerden yüksel,
en yüce varlığımın...

Medet Bekliyorsun

Küller döküldü denize, ya ruhu?
Bu denli saçmayken arşa aşktan,
yağmasada medet bekle yağmurdan,
kusuruna gizlediği binlerce günah var.

Şan bıraktı dillerde, dilim yerlerde,
avazım çıktığı kadar gökgürültüsü,
sesimde ne...

Yaşamaktan Uyan

Halimiz ne acı değil mi bed?
Sevişmek kadar basit aşk ve
sevişebilmenin bahanesi artık aşk.
Benim şehrimde daim yağmur.

Bu uğurda harcadıklarını hatırla,
hatırla ve unut… Umudu bile unut…
Elini...

Bariz Kaçıklık

Kısmetimde sen nasılsan, öylesin…
Nasılsın? Benim kadar eşsiz mi?
İşte bu kadarsın, ben kadarsın
ve kısmetimde sen, sensizlik kadar.

Hatırlamaya çalıştıklarımı unuttum,
bir dilekti umut, bu aşktan uyan,
yağmur...

Bilinçsizce Yürüdüler

Bu sabahta yağmurla yıkadım yüzümü,
gözüm açıldı ve yürüdüm sesiz etraf,
cüsseme ağır ne varsa ezildi, bir bir.
Damlana basmadan yürümek yordu.

Sadece ben değildim, çevre ahali,
bilinçsiz bir şekilde...

Sağlam Zemin

Bazen inatlaşıp ilhamla, defolsun…
Demin gururumla yarışıp, yok oldu…
Bir-bir imkânsızlıkla var edip adını,
yine yazdım, denize dök kirlilikleri…

Dolup, taşmayacağı için evindesin,
bunu fırsat gösterip...

En Önemlisi Kalp

Uzunca bir bekleyiş vaktin yaptığı,
üflediğin nikotinde bereketimizdi.
Gidince sen, zamandan, habersiz,
muhtacı olan birde gönül kabirsiz.

6 haftalık en ihtiyar arının bile,
zamanla alakası yokken evinde,
1 günlük kelebeğe...

Herkes Forsa

İşlediğimiz günahta sen kadar,
buna rağmen, sen kadar sevaplar,
buna inançla geçer zaman,
24’te, bunak bir ihtiyardan farksız.

Ölümden önce ve sonra da aynı,
nasıl bir yarısı donan dünya hep,
aynı aşkla dönüyorsa yine...

Erdem Sahibi

Buz kütlesinden soğuk, güneş
kadar sıcak, bir o kadar neşe,
içinde yağmur geçmeyen bir şiire,
umudu öğretmeseydim keşke.

Ve ben bile, kendimden umutsuzken
artık, layıkından kurtulup laikliğin,
ilimini bitirdiğim yağmur...

Sensizlik Çaresizlik

Çaresizlikle, sensizlik arasında,
derin bir bağ var, Divân-ı Derûn gibi,
benimle, bed’imle aynı bulut gibi,
yağmurla-deniz gibi, inanç gibi.

Çaresiz kalmakla, sensiz kalmak,
bir saniyenin dolmuş vakti gibi,
nasıl...

Serinlikti Aşk

Seni anlatamayıp, başka her şeyi,
sana benzetip anlattım, anlatmakta dahil.
Bu aşık cahil, cahil aşıktır emin ol,
âlemler bilgiye aç, aşk bana aç.

Kemirir kemiklerimi, topraksız sızlar,
onlar inanmadılar, inançsız...

Aşk ve Tabut

Ruhun dayanabildiği kadar acı,
yağmur yağabildiği kadar bulutta,
bu bekleyişin sonu aşk ve tabutta.
Bed, yücesin ya kelimelerde, unut.

Son sözleri iyi bilirdik olacaktır,
aşık bilmedikleri için, aşk utanır,
korkup kaçar...

Ölümsüzlük Kadar

Çok fazla yazdım adına, kısmet,
öldür selinden, mahvet sonra, sesinden affet.
Sesini duyamadığında bile şükret bed,
oğuz’un yansısı, martı can havli ile kanat çırpar.

Halim ne acı, ne kederle kaplı bilezik.
Her ihtimali...

Gezegenimin Suçu

Sesimde-ki kadar samimi olmayacak,
”seni seviyorum” derken onlar.
Hatırla, bir yığıntıydın elimi tuttuğunda,
değersizdin onlara göre, görmeyenler.

Güzelliğinden başka her şey ile ilgilenildi,
nankörlüğün diz...

Mevsim Tel Örgü

Mevsim Tel Örgü, her körün istediği gibi,
bir gram huzme, gözlerim Yağmur Körü.
Acıdan gurme hüznüme küfreden sen,
yine acıdan rahatlamışçasına yağar Yağmur Kadın.

Kentime yağan...

Leva’nın Devası

Ve sana küserdi insanlar, anlamazdım.
Anlamazdım, Süreya neden yazdı onca satırı…
Şimdi görebiliyorum sayfalarını dahi,
görecek yine insanlar, gözlerimi dahi.

Ve ben sadece gözlerin için,
milyarlarca satır yazdım...

Semazen

253 adım var aramızda.
Sanki 200 milyar ışık yılı uzaktasın.
Bende istiyorum, uzanıp yatağa,
rahatça, içim yanmadan uyumak.

Uyumak zorlaştı, yağmur değdir gözkapaklarıma.
Tuzundan yansın gözbebeklerim, beklerim…
Acı...

Tonlarca Yağmur

Evet, ‘ben’ adam olamayacak kadar aşığım.
Kabuğuna sığmaz çekirdek,
çevirsek bile oğuz’u yolundan,
‘bed’ inkâr eder, yalan-gerçek aynı.

Demin dilimin ucuna geldi isyan,
daha da delirip sakallarımı...

Bir Avuç Nefes

Kafanı dolmuşun camına yaslardın,
yansına da aşık olurdum ben.

Kokunu getiren rüzgara da aşıktım,
adını taşıyan siyah-beyaz bulutlara da.

Kalbinle anlaşmış gibi,
benim kalbim kırılırdı sürekli.
Bir avuçluk...

Berbat Aşık Adam

Ve müziklerle hüznünü öldürdüm…
yüzümü sağ elimle güldürüp
sol elimle çattım kaşlarımı.
hüzünle kırışık yüzüm, garipleşti.

Açlıktan ölmekte, seni sevmek kadar zahmetli.
Sen aşktan bile haşmetliydin,
olur olmaz...

Parmaklarının Zarafeti

Alkol dolu bardakları taşımaktan,
güçsüzleşmiş ellerin, kolların.
Narin parmakların, kanser olmuş onlar,
nikotin sarartmış tenini, katranla akran.

Benimse yüzüm kalmadı artık,
gururuma yalvarmaktan yoruldum.
Saflığın yer...

Gözkapakları İhtimali

Hep seni düşünen bir beyinden,
şikâyetimden öte, şükürlerimde var,
nedeni unutmamış olması,
gönlümün ayransızlığından yakınış.

Martı gökyüzünde çırpınış.
Namazda ölmek Müslüman için nasıl değerli?
Martı için de, gökyüzünde...