Yazar#OD

Tüm bunları benden geriye bir şeyler bırakmak için değil, Sen'den bir şeyler kalması için yazdım.

Rabbimle

Bu benim hayatım,
fıtratımın hatırı kadar dünyadayım,
dünyalar kadar aşık olsunlar…
Aşk benim kainatım.
Kimse Sen’sizliği sonsuzluğa götürmek istemez,
Dünya da bile ben kadar ihtimalli. Aşık İhtimali.
Kork bundan,
orada...

Kısacık Zamana

Ben misafirim dünyaya,
Aşık oldum dünyalığa,
bundan bütün acı-sızı.
Sen ne arsız bir misafirsin,
serip tahtını bu kısacık zamana,
Aşk’tan başka her şey hatırında,
hatırla.
Çünkü ben her şeyi...

IşıkSızlık

Sen,
oradaydın, papatyaların yanında,
bunu fırsat bilip rüzgar, sarılırdı saçlarına,
hoş geldin gözlerime, gözlerimden gönlüme,
sonra her aklıma geldiğinde de hoş gelmiştin
ve hiç gitmedin, hiç gitme…
Garipti, göz göre-göre Aşık...

Pare Pare

Oğuz, Aşk’ı ince eler kafiyeden,
sık dokur kelimelerden, haybeden.
Gözü görmeden yürür yolunda,
kusur Ruh’unda, Aşık oluşunda.
Kanser doğumunda gönül,
kanadıkça kanar, doymaz yare,
yüreği pare-pare, gözleri...

Mahsur

Benim kadar sevenin olmadığından,
seni çok sevenin olması da olamaz,
bu nimetten yüz çevirip gidesim var,
bu nimetten yüzünü çevirip gittiğin gibi,
sözünü esirgediğin gibi,
nefsi meyle besle, hevesle gelir...

Cereyan

Vahim,
cahil Oğuz, dahil Aşk’a, marifet gözden uzak,
sözden ırak kalanın gözleri çiğden ıslak.
‘Zamanla geçiyor’ diyorlar, evet,
Sen’siz koca bir zamanla geçiyor hayat,
ıssız biraz,
...

Kan Yapılı

Böylesi Aşık’tan gitmek aptallıktır,
aynı aptallığı taşıyorum cebimde, merak etme.
Yaratılışın rastgele olma ihtimalinden daha imkansız vazgeçmek…
Şimdi böyle diyorum da, bilmiyorum ilimleri.
Beni Sen sarhoşu etti Aşk...

Ruh

Sen’den vazgeçmem için, vazgeçilmez olmalı vazgeçmek,
bu aptal cümle gibi ahvalim, her halim Sen diye yalvarır,
gökyüzünde yer kalmadı dualarımdan..
Dudaklarımdan dökülenleri dinle bir de,
henüz Aşık sesi işitmedi...

Kim Var

Yufka yüreğimin güzinesi Sen,
yanıyor tenim kabarcıklar halinde,
Aşk allayıp-pullayıp sev diyor,
seviyorum gücüm yettiğince,
kimsenin gücü yetmeyeceklikte…
Defterim ne güçlükte,
nefsimin yıkıntıları altında Ruh’um,
bu...

Kudret Eli

Ben, Ben’likten vazgeçtim,
tam anlamı ile Sen oldum,
vakit doldurdum…
Sen’i, bunca şiiri yazarken tükettiğim kalemlerin,
kalemtıraşı gibi düşün.
Bir nedeni yok,
öylesine düşün, düşünmediğin için Oğuz...

Saat Zamanı Haykırır

Yeni sigara, yeni bir şiir,
yeni bir akşam, dünün aynısı olsa da,
takvim denen illet aksini söyler,
saat zamanı haykırır da, dinlediğimiz yok,
dudak büzüp maziye, üzüleceğiz çok geçmeden,
en iyisi Sen dön, vakit...

Aşık İhtimali

Yaman Aşk, aman, amma uzadı vakti,
ihtimale kalmış gelmesi, daha da nesi?
Ben anladım da Aşk’ın yaktığını,
Ruh’um doymadı henüz güzelliğine…
Güneş’in, saçlarından ilham alınmış sarısı,
darısı başkasının başına...

Meyvelerden

Yağmur,
ne de tehlikeli sinirlenince,
gözü görmez sabi de, sevgili de…
Bu yüzden ne derse ”He” derdim,
sonra delirdim…
Sonra çıldırdığımı düşündüler,
tenkit ettiler, bilmeden, dinlemeden….
Anlamadan, ben...

Tutuk

Güneş’imi tutup gittin,
o günden beri tutuk dili gökyüzümün,
tutulmuş dilim.
Hayal diyarından dirilip, Dünya’ma döndüm,
âmâ asaletinde,
Sen’i görebilmek ümidiyle.

Bana diyorlar...

Dünyam Sen Koksun

Aşk, gökyüzümün milyarlarca yıldızı,
düşünüyorum da, gözlerim hak ediyor mu acaba?
Peki Sen, hak ediyor musun bunca yazılmışı?
Ben meğer Sana yanıkmışım,
Aşk bahanesi mi şimdi tüm olanların?
Aşk bile yetersizken Sen’i...

Uyurgezer

Yokluğuna bile razı olan adam,
varlığına varış için ilelebet yürümez mi?
Kıymet bil.
Oysa Sen,
beni Sen’sizliğe değil,
ilelebet yalnızlığa terk etmiştin.

Yalnızlığımın ilk günlerinde fark...

Aşk Saati

Nasıl olsa gelmeyeceksin,
bu telaşta neden o halde…
tüm bu şiirler de neden ki,
ben nasıl Sen oldu oldum ki?
Sen nasıl bu kadar Sen olabiliyorsun ki?
Vicdanından eser kalmamış,
ölüme bile sessiz kalabiliyor kalbin,
biliyorum...

Dondu Kanım

Hiç akıllanmam,
tenin portakal çiçeklerinden kokular saçarken,
aklımı Sen’den nasıl geri alabilirim?

Merhametine ne oldu peki?
Sen nasıl böyle kötüleşebildin ki birden?
En kötüsü de,
neden sevdiğini bilmeden...

Aşkı Oynarlar

Bulutların Sen’i yağmasına gerek yok,
bulutları görmem yeterli hatırlamak için,
bulutları hatırlamak içinse gökyüzüne bakmak…
Biraz olsun, bir an olsun unutamaz mı Aşık?
Belki de unutmaz…
Sürekli, Sen’i hatırlatacak bir...

Sudan Bahaneler

Adımı unuttum Sana doğru attığım her adımda.
Adım da kalmadı, şanım da, değil zaten umurumda.
Sen gel de, gerisi bayat mûrteza, kezâ, Oğuz ihtiza.
Dudaklarımdan al bal damlayan sözcükleri,
içinde neyse Aşk, dışında öyle sabit…

...

Aşk Sunar

Asık yüzümün gözleri güneş, ay,
Sana her gün Aşk sunar, sular yüzümün toprağını,
sakallarım ekin verir gibi filizlenir,
bu beni tanıyabilmen içindir.
Hiç hoş değil halim,
vaktim hiç geçmez,
anlayacağın,
ne halim yerinde ne...

Öyküm

Bu benim hikâyem, benim öyküm,
balık sırtı kelimelerimden, kafiye örgüm,
gözkapaklarım hayal örtüm,
her kapattığımda Sen’i görürüm,
böyle yaşamak kolay değil, Sen bilmezsin.

Ödün vermez Oğuz...

Hayır Hayır

Neden bu kadar çok yazıyorum Sen’ce?
Öyle çok özlediğimden… Sen kıymet bil.
Hatırlamak için değil, Aşk hürmetlidir,
Aşığa hürmet gösterilir.

Eskisi kadar şairane değilim,
tükendi mi yoksa kelimelerin,
bana eskisi kadar...

Küskün Adam

Sen’i göremediği için her saniyeye küskün adam,
bahar saçan gözlerini görmezden gelen onlarla,
bir mi olur?
Kıymet bil,
böylesi sözü başkası kursa, hürmet bilirdim.
Aşk ziynetim,
sol bileğimin takısı gibi,
beni öyle...

Kav

Seni unutmaya hiç yanaşmadım,
madem öyle,
Oğuz kafiye dolu maden,
Sen’i anlatmamakta neden?
Hayal dolu kav, içip-içip yazmakta benim için,
bununla uykuya sızmakta benim işim.

Hiç kimsenin umurunda...