Kategori

Vakit Tamircisi

Vakti tamir ettim, Sen’sizlikten sonsuzluğa,
ilelebet uyuyacak zaman, Aşığın Oğuz’da.
Vakit Tamircisi

Öğrenmedikçe

Yaşam, gözlerimizin önünde bitiyor,
Aşk’lar da öyle, öyleyse ben neden bitmiyorum?
Diğerleri Aşık’ta sahteden mi?
Ben gerçekten Aşık olduğum için böyleyim?
Ya da onlar Aşık ise ben neyim?
Ya da Sen neden böylesin ki...

Beden Tutulması

Güzelim vakit, geçti gitti yine Sen’in için,
Sen’sizliğin bir vakti olmadığından habersizsin,
bu cümleyi benim gibi okuyan da kimdir?
Sana ben gibi Aşık, ben gibi yazan adam da kimdir?
İnanca bağlı Martı’larım, ipini...

Gel de Tebessüm Etme

Ben, anlamlı sözler adamı değilim,
anlamsız gibi gelir sözlerim de, sahi öyledir.
Sonunda ölüm olduğu gibi her nefsin,
nefesimin sonu bir satırdan bozma şiir.
Ne de kısa, oysa ne de anlamlı başında,
umutların da var, çabaların da...

Ondan Gelen

Yağmur bekleyen Deniz’dir Oğuzhan…
Bu ne büyük vakit kaybıdır, bunu da önlemek için vakti tamir ettim.
Zamanın iyileştirdiği falan yok, aklımın başka fikri yok,
kandırıyorum kendimi Sen’sizlikte...

Anlaşılamazsın

İçmekte hayır olsa, en çok ben içerdim,
unutmayı sağlasa, unutulurdun kadehlerle,
cahil içkilerle geçirmem vaktimi, vakit zaten geçmez bende.
Sen’inle bir sorunum yok, bütün kargaşa Sen’sizlikle,
Sen’sizlikte zor...

Güceniş

Vakit Tamircisi’nden, Güneş Kavalyesi’ne,
ne aziz yolculuk, buna eşlik eden yoktur,
tenleri yanar onların, dayanamazlar ateşe,
dayanmaz tenim Cehennem ateşine,
Râbb’im beni bu işten, yalvarırım vazgeçir.
Bile-bile...

Aşık Kanı

Yağmur Aşk’la yağar da Oğuz içmez mi?
Sabahlara kadar beklemez mi?
Bir ömür kapında bekler de, gözlerin görmez.
Gözü görmeyenin özü Aşk nedir bilmez,
buna rağmen Oğuz bir adım geri gitmez.
Biz buna Aşk deriz, Sen bana ne...

Bir Canım Var

Vaktin dolmasına az kaldı,
bir saniye sonra ölecekmiş gibi telaştayım,
oysa Sen’i her an görecekmiş gibi heyecanlıyım ben.
Ben, Sen’i her an sevecek kadar gözleri karayım,
sadece bir canım var, canımın Sen’i beklemek...

İhtimallerle Yaşamak

Yine komikleşitirip yüzümüzü,
yine güldürelim mi yüzümüzü?
Yine küsüp, yine barışalım mı?
Yine yürüyelim mi yağmur altında?
Yine söyleyelim mi birbirimize sevgimizi,
itiraf edelim mi yine birbirimizde sevmediklerimizi?

Ben...

Zincirlemesine

Önce bir sigara yakıyorum,
sıcacık çayımdan bir yudum alıp, Sen’i yazıyorum.
Tüm bu sayfalar Sen’den güzellikler dolu,
içlerinde gözlerini anlatan bir sürü Aşk cümlesi,
nasıl oluyor bilmiyorum ama kötü sonla...

İki Kelime

Aşk, Camal Süreya iken de yazıldı,
Turgut Uyar’ken de…
Uyudu adına yazılanlar, şimdi sıra Sen’de,
bol bol uyu Oğuzhan Deniz’de.

Gerçek değilmiş gibi, oysa mantıklı, düşününce ne de gereksiz...

Küllüğümün Yolları

Yine bitmek üzere sigaram,
küllüğümün yollarından taşan külleri,
rüzgarsız evimin sakinleri.
Ben, Aşk’ının en delirmiş sakiniyim,
sakinim merak etme, zarar vermem Sana…
Aşk, zarar verdirmez insana, herkese...

Aşkla Karışık

Sağ yanımda, gururdan dağlar.
Solum da Aşk’tan yangınlar.
Ardımdan eser rüzgar, dağlar aşınır,
ateş sadece savrulur yoluna.
Rüzgar bedava bu yangına, Aşk’ından tüm afetler.
Aşıkta bol marifetler...

Belli Olsun Rengi

İki insan arasıdır Aşk,
öyle boş-boş bakma gözlerime, belli olsun rengi.
Hisset mevsimi, Mevsim Aşk’tır, ne soğuk ne sıcak,
gönlün ılık esen rüzgarla sallanır.
Yağmur Ağacı, Aşk Yağmur’u ile boylanır,
saman altından...

Yazıktır

Bana ait ol sadece, bu Aşığın dileği de
nedendir bilinmez uzakta kalış…

Öyle bakar ki gözlerin, doğaya nasıl yeşil olunur, öğretir gibi,
öyle adımlar atarsın ki, yüreğimde yankılanır sesleri,
başka sesten medet bekleyemem bu...

Karşılıksız

Aşk, saf duru güzellikler suyu, dibi çamurlu,
bir an serap görürüm, alt üst olur aklım, bulanır su…
Aşk’ım olmasa, aklım düşüncesizlikten pineklerdi,
hiç çaba sarf etmezdi. Düşünce güzel nimettir,
insana bunu düşündürür de...

Aşık Yoksa

Bir anlamı yok Aşık olmanın,
Aşk varsa, Aşık kadar vardır,
Aşığının varlığı kadar rahattır,
Aşk varlığı da yakandır,
Aşık yoksa, Aşk karanlıktır,
artık Onda sade Aşk’ı vardır.
Aşık yanında olmasa bile,
gitse bile...

Koca Sıfırlar

Oralar da mutlu gibi görünürsün,
kendini mutlu sanırsın ya, buna ne demeli?
Beni kandırdığın gibi, kendine de yazık ediyorsun…
Yalan-yalan gülümsüyorsun,
Sen’in bende ki yerinden haberin bile yok…
Gönlümde ki yerinden, benim...

Gidersem

Beni terk etsen-etsen, bana terk edersin,
Sen’sizliği nereye götüreceksin?

Sen’sizlik Sen’de ne işe yarar ki?
Sen’inle Sen’sizlik bir arada olmaz ki…
İşte bu yüzden tam anlamı ile...

Saygı Duyulur

Etrafımda ki mutlu insanlar, nasıl mutlular?
Aşk’ları bitebiliyor, yeniden başlayabiliyor…
Aşk öyle bir şey ise, nasıl Aşk olabiliyor?
Ben neden değişemiyorum? İstemiyor muyum?
Artık gerçekten bilmiyorum. Ne istediğimi de...

Sen Kokar

Yarına hazırlık yapar Dünya’lıklar,
haz almazlar andan, anlamazlar Aşk’tan.
Aşk bir Dünya hayatınca yanmak,
hayatı Aşk uğruna harcamak, aptalca,
kolaysa akıllandır kendini Aşk’ta.
Aşk’ta bol yangın, bitmez...

Abartı Durur

Dünya nimetine kanma, kanın bile kalacak Dünya’da,
kan Aşk’a, tadabildiğince tattır şiirlerimden gözlerine.
Onlar yüzlerini çevirirler beni görünce,
arkalarını dönerler, sebebi, Sen sebebi olan Aşk’tır,
bu...

Aşkta O Hesap

Bulutun ömrü soğuğu hissedene dek,
suyun ömrü sıcağı, Deniz’in ömrü Aşk’ı,
acı tatlı karışmaz dilimde, Sen güzelsin ya,
dilim büyülü güzelliğine, anlatır güzellikleri.
Söz taşır dalgaları. Bir Deniz’e yazı yazmak...

Kırkbir Buçuk

Sen’i benden güzel seven olmaz,
benden iyi anlayan da, anlatan da.
Yaşlandıkça kıymetlenecek gençliğim,
Aşk’landıkça doğa, yeşillenecek gözlerinden…
Sözlerimden Sen’i çıkarmak kadar basittir,
tüm cümleleri...

Güneşle Randevu

Vakti tamir ettim, Sen’sizlikten sonsuzluğa,
ilelebet uyuyacak zaman, Aşığın Oğuz’da.

Vakit Tamircisi, Güneş ile Dansta,
Raks eder Martı’lar bununla, dopdolu huzurla.
Kusurda yoktur yüzünde...